Freitag, 14. August 2009

Köln'de sular durulmuyor, durulmayacak!


Novakovic, Express'e verdigi röportajda resmen, birakir giderim kafami bozmayin benim diyor... Tartismanin kaynagi ise söyle: Hafta ici oynanan milli maclar icin ülkesinin (Slovenya) milli takim kadrosuna davet edilen Novakovic, davete icabet ediyor ve ülkesinin yolunu tutuyor. Buraya kadar hersey normal.

Sikinti ise surdan basliyor: Novakovic, uzun bir süredir sakat ve Köln formasini giyemiyor. Ve su anda da sakatligi tam manasiyla gecmis degil, en azindan takimda yer alacak seviyede degil. Ama iyilesme döneminde. Bu durumda yeniden sakatligin nüksetme olasigi var elbette. Bu yüzden camia tepkili, ve onu milli takima katilmasini siddetle elestiriyorlar.

Novakovic'in buna karsi ileri sürdügü argüman ise su sekilde: Benim ülkem icin ne kadar önemli oldugum ortada. Grömediniz mi ben oyuna girerken, genc oyuncular ne kadar mutlu oldular, heycanlandilar. Durum böyle iken onlari yalniz birakamazdim. Giderken de fizyoterapistlerle görüstüm, burdan. Onaylarini aldim. 20 dk. oynadim ve hicbir agri da hissetmedim. Bütün bunlara ragmen hala anlayis göstermeyenleri anlamiyorum.

Novakovic sözlerini bir de dedigim gibi kafami bozmayin ceker giderim anlamina gelecek cümlelerle kapatiyor.

Köln'ün durumun iyi olmadigi ortada. Biraz daha bekleseler ücte biri fiyatina alabilecekleri Podolski'ye sacma sapan bir transfer politikasiyla 10 milyon euro vererek her seyleri bagladilar. Kadro sikintili, dar ve yetersiz. Gecen sezonun büyük gayretle elde edilmis olan basarisini bu sezon tekrar etmek güc cünkü ayni yetersizlikte bir kadro iki sezon üst üste ayni gayreti ve enerjiyi gösteremeyebilir; cok zor bur. Novakovic de bunlarin farkinda. Belki de gitmeyi zaten istiyor ve yolunu yapmaya baslamis durumda.

Keine Kommentare: