Sonntag, 2. Oktober 2011

Eskisehir; nerden nereye!

Skibbe'den umutluydum. Galatasaray'da olsun, Almanya'da calistirdigi cesitli takimlarda olsun, kendisin güven duymami saglayan bir cizgi koymustu ortaya. Doll da öyleydi. Ama görünen o ki, Doll gibi Skibbe de hayal kirikligi olacak.

Eskisehirspor bu kadrosuyla, Bülent Uygun ile ciksaydi karsilasmalara, eminim ki, Galatasaray ve Trabzonspor'a bu kadar kolay teslim olmazlardi.

Bülent Uygun'un nerde oldugunu biliyorum. Bu takimin basinda zaten olmasinin mümkün olmadigini da bilyiorum. Demek istedigim sadece, artik teknik direktör olarak iceriye daha fazla yönelmemiz gerektigi.

Umarim, yanilirim ama icimden bir ses, Skibbe ile Eskisehirspor'un ürkülen bir deplasman olmaktan uzak olacagini iddia ediyor.

Bilmem Kacinci Kez Merhaba

Sevgili Arkadaslar,

artik kacinci kez bu tarz bir yazi yaziyorum; bilmiyorum. O yuzden ben bile kendim yazdigimi ciddiye alamaz oldum; dolayisiyla siz de "hadi arkadasim, simdi yeniden bir suru perspektif ciziyorsun iki gun sonra yeniden yazmaz olursun" derseniz, valla haklisiniz derim, cunku bunun boyle olmayacagini artik ben de garanti edemiyorum.

Neyse, en son yazdigim posta baktim, M. Ali Aydinlar federasyon baskani adayi olmus, onun uzerine yazmisiz. Kendisinin nasil bir siyasi proje ile oraya getirtildiginden haberdar olmadan. Arkasindan da malum firtina koptu. O gunlerde bir cumle dahi yazmayip simdi ortaya cikmanin utanc verici bir durum oldugunu kabul ediyorum ve bu utanci tasiyorum, su anda. Ama bu donemde inanin zerre kadar keyfim kalmamisti yazmaya. Dahasi Herhangi bir anlamda umitli olmanin da manasiz oldugunu dusunmekteydim. Ne oldugunu hala tam manasiyla anlamadigim bir senaryo yazilmis cizilmis; oynaniyordu ve burda onun karsisinda umitlenip umitlenip cirpinmanin zavalliligina teslim olmak istemedim.

Sike sorusturmasi demisken. Bu sorusturmanin salt bir temizlik operasyonu olmadigi ilk gunden belliydi ilerleyen gunler bunu daha da netlestirdi. Kocaman in dedigi gibi, su futbol dünyasinda tek kirli Fenerbahce imis ve gerisi pürü pakmis gibi hedefe Fenerbahce'ye yerlestirdiler, yanina da gaz alma mahiyetli oldugu belli olan birkac yan aktor koydular, Türkiye degisiyorcu tetikcilerin de destegini alarak mezkur siyasi operasyonu temizlik operasyonu olarak paketleyip koydular onumuze.

Fenerbahce futbol takiminin bu duruma karsi onurli bir direnc gösterecegini ve bir sahsiyet baskaldirisina girisecegini cok iyi biliyordum; tek endisem giden oyunculardan dolayi artik kalite olarak buna guclerinin yetip yetmeyecegi idi; hakikaten de takimda ne Lugano nun ne Niang'nin ne de Santos'un yeri dolacak gibi duruyor ama takim verdigi olaganüstü mücadele ile bu durumu da tolere etmeyi basariyor.

Sike sorusturmasi hakkindaki düsüncelerimin detayina, takimin durumuna, yeni transferlere ilerleyen postlarda deginiriz diyerek simdilik burda kapatalim.