Mittwoch, 30. Dezember 2009

Ve Ertugrul Özkök istifa eder!


"...Eğer, iki saatlik müşahedemin bir kıymet-i harbiyesi varsa, Ertuğrul Özkök, çok uzun olmayan bir zaman diliminde, ben'ini tercih edip Genel Yayın Yönetmenliği'nden istifa edecek!..."

21 Kasim 2009'da böyle diyordu Dücane Cündioglu kösesinde.

Sebebini ise söyle aciklmaya calisiyordu kendisi yine ayni yazida:

"...Neden mi böyle bir kehanette bulunuyorum? Şundan: Bu sefer gerçekten çok yorulmuş. Özgürlüğe ihtiyacı olmalı...."

Benim icin ise pekcoklari gibi süpriz oldu. Süpriz olmasina oldu ama; Dücane'nin dedigi gibi medya dünyasini yakindan takip edenlerin bu yönde bir beklentisi de vardi; bugün ya da yarin, er ya da gec bu isin olacagi saniliyordu...

Sebepleri ise malum; Dogan Grubu'nun basi hükûmet ile dertte. Tayyip Erdogan ile ise ta onun belediye baskanligi adayligindan beri kavgalilar... Ortada haliyle ciddi bir yanlis hamleler silsilesi var, görünen o ki... 10 seneden fazla süredir kavga ettigi ve karsisinda durdugu insanlar sürekli büyüyorsa bir medya organin, o medya organinin halki okuma konusunda sikintilar yasadigi acik...

Kendisinin Hürriyet'i dönüstürdügü ve gelistirdigi söylenmekte. Hürriyet'in halen Türkiye'nin en büyük ve etkisi en güclü olan gazetesi oldugunu düsnürsek bu tespitin cok yanlis oldugunu söyleyemeyiz. Yalniz bir gercek de var ki, bundan 7 sene önceki Hürriyet kuderitiyle simdki arasinda daglar kadar fark var. Bu geri gidisinin nedenlerinden birisi de tespitler ne kadar hakli bilmiyorum ama, Hürriyet'in Türkiye'nin su ya da bu sekilde % 40'dan fazlasinin oyunu alan bir partiye ve o partinin halkinin tasidigi degerlere saldirmasi. Bana kalirsa da bu tespit büsbütün yanlis degil...

Bir sey daha var... Hürriyet devletin gazetesi olarak bilinir. Yani devletin resmi ideolojisinin tasiyiciligini ve sürdürücügünü yapmistir her vakit. Özkök ile birlikte. Öbür taraftan bu görüsüsün tam karsisinda bir yerlerde duran bir baska yayin organi dünyamiza girdi: Taraf. Ve kisa sürede Taraf gazetesi onca kisitli olanaklara ve maddi sikintilara ragmen 65 bin civarinda satabilmekte. Buna mukabil Hürriyet, bundan iki sene evvel 600 bin civarindan dolasirken su anda 450 binleri ancak bulmakta...

Yani gazete okuyan Türkiyeliler arasinda da bir zihinsel dönüsüm oldugu görülüyor bu rakamlardan. Burdaki tek parametre haliyle hükûmet ve onunla girisilen kavga degil. Bu zihinsel dönüsüme uymak konusunda sikintilar yasan Hürriyet ise haliyle sürekli geri gitmekte ve etkisini kaybetmekte...

Ertugrul Özkök basarili bir yönetici olarak bilinir, lakin gazetecilik ahlaki her zaman tartisma konusu olmus ve elestirilmistir. 28 Subat sürecinde yaptiklari; sonrasinda yaptiklari; Cumhurbaskanligina Abdullah Gül secilmemeli diye verdigi mücadele ve bu ugurda attigi basliklar, yaptigi haberler; ülkeye seriat geliyor korkusu yaymak icin hazirlattigi düzmece testis haberleri vs. vs. vs. Velhasil son derece tartismali bir isimdi ve bu artik anlasilan o ki gazeteye zarar vermeye baslamisti. Simdi onun yerine gelen isim, Hürriyet gazetesinden Basbakan'in ucagina binebilen tek isim. Gazeteciligi ve karakteri kimse tarafindan tartisilmiyor. Yani ortadaki tercihlere bakilinca grubun uygulamaya calistigi politika da belirlilik kazaniyor. Neden bir Yalcin Dogan degil de, Enis Berberoglu?

Medya da ilginc gelismeler olacak, bu belli...