Donnerstag, 7. Mai 2009

Van Gaal'da sona dogru!


Klinsmann'i kovduktan sonra Bayern elbette yeni bir hoca arayisina girecekti... Gerci ben bu konuda, gecici cözüm olarak devreye sokulan Heynckes cok iyi bir is cikartirsa kalan bes macta, ve yönetim de tatmin edici bir aday bulunamazsa, onunla devam edilme ihtimali vardir diye düsünmekteydim...

Ama gelinen noktada Bayern'in Heynckes konusunda kararli oldugu ve onu sadece sezon sonuna kadar elinde tutacagi anlasiliyor... Arkasindan Eric Gerets'in Marsilya'da devam etmeyecegini aciklamasi üzerine bir iddiada bulunmustum, olasi bir Eric Gerets-Bayern birlikteliginden hareketle... Itiraf etmeliyim ki, tam manasiyla cuvalladim bu tahminde... Herhangi bir görüsme olmadigi gibi, en olanaksiz isimleri dahi bu konuda isleyen tabloid basina dahi düsmedi böyle bir iddia Almanya'da... 

Klinsmann'i kovduktan kisa bir süre sonra Bayern acik bir sekilde ilgisini belli etti Van Gaal'a... Önce Beckenbauer, sonra Hoeness bu konuda pespese aciklamar yaptilar... Bunlari duyan Van Gaal, "es freut mich, wenn er das gesagt habe" diyerek, yeni bir Trapattoni olma potansiyelini icinde tasidigini da belli etti. 

Alkmaar, hala direniyor... Bayern ise birakmaya niyetli degil... Saniyorum haftaya netlik kazanacak... Ama sayet bu derece ilgilendikten sonra Alkmaar'in basindan Van Gaal'i alip gelemiyorsa Bayern, artik "büyüklügü" konusunda ciddi manada düsünmeye baslamasi lazim...

Alirsa bu nasil olur Bayern acisindan, onu da düsünmek lazim... Van Gaal'in cok disiplinli, cok dik kafali ve karsilastigi her olumsuzluga ragmen kafasindaki taktigi, sistemi, konzepti; herneyse onu takima otutturmak icin bir milim dahi programindan sapmayacagi biliniyor... Bu durum, en ufak bir yalpalamaya tahammülü olmayan Bayern yönetimi icin neler ifade eder; bilmiyorum... 

Acikcasi ben bu evlilikten güzel bir cocuk dogacagini sanmiyorum...

Ama niye?

Barcelona'nin bizim ülkemizde seveninin cok oldugu biliniyor... Bunun nedenlerini az cok biliyoruz, girmeye gerek yok, esas derdimiz o degil...

Chelsea-Barcelona maciyla ilgili postta da yazdigim gibi, herkesin Barcelona'yi finalde görmek istedigi de bir gercek... Bunda da bir sorun yok...

Ama bu Barcelona taraftarlarinin, muhtemelen hepsi degil ama büyük bir cogunlugunun, mac sonrasindaki dile getirdikleri "iste futbol kazandi", "kaybeden anti-futbol oldu", "bu gol de sizlere kapak olsun kontracilar" anlayisla ciddi manada sorunum var...

Bu basliklarla konusanlarin iddiasi:

Chelsea'nin futbolu katlettigi, Barcelona'yi sertlikle durdurdugu ve onlarin futbol oynamasina izin vermedigi, sadece savunma yaptigi, manasiz uzun toplarla kontraya yattigi; velhasil, futbolun "güzelliklerini" yok ederek sonuca gitmeye calistigi yönünde...

Bunlari okuyunca, acaba ben baska bir mac mi izledim demekten kendimi alamadim...

Evvela, oyunun hakimi ve esas hakedeni oldugu iddia edilen Barcelona'nin 90 dakika boyunca kaleyi bulan tek bir sutunun olmasi bir celiski degil mi?

Bunun yaninda futbol sadece calimlardan, driplinklerden, sepektaküler hareketlerle atilmis gollerden mütesekkildir diye bir kaide yok... Bu oyunu güzel yapan ayni zamanda Messi'nin o öldürücü driplinklerini durdurabilme yetenegidir, Xavi'nin keskin oyun zekasini islemez hale getirebilme sanatidir, Drogba gibilerinin verdigi muazzam fiziki mücadelelerdir...

Yani aslinda gol atmak kadar golü önleyebilmek; atak yapmak kadar, savunma yapabilmek; calim atabilmek kadar, pres yapabilmektir futbol...

Barcelona'nin bu sezon ortaya koydugu o muazzam akici pas futbolundan olusan atak varyasyonlarini övüyorsak, Chelsea'nin de onlarin bu taraflarini yok edebilmesine
saygi duymaliyiz...

Haftasonu oynanan Real Madrid macindan da iste bu yüzden zevk almamistim ben... Kayserispor karsisindaki Fenerbahce savunmasindan farksizdi nerdeyse Real savunmasi, onca genis alana ve ortasahadaki onca "yumsak" prese Barcelona'nin kestigi ceza beni hic heycanlandirmamisti... Chelsea'nin elenmesi karsisindaki büyük heycan duyanlar icin ise esas o mac futbolun zirvesi... Halbuki, karsidaki zorlayici ve akil dolu defansi acabildigi müddetce degerlidir, Xavi'nin, Messi'nin oynadiklari... Yoksa, stadyuma degil sirkine gitmemiz gerekirdi, ya da iste yildizlarin arada bir hayir isleri icin düzenledikleri dostluk maclari en cok zevk almamis gereken karsilasmalar olurdu, olmaliydi...

Magath ile Schalke


Daha önce Magath'in, Schalke'nin basina gececegi yönünde söylentilerin ciktigindan bahsetmistik blogta... 

O postu su cümleyle tamamlamistim: "...benim hislerim sanki bu isin halledildigi ve Magath'in bir sampiyonlukla Wolfsburg'a veda edecegi yönünde..."

Bu hakikaten de böyle oldu ve dün Schalke'nin web sayfasinda konuyla ilgili haber yayinlandi... Buna göre Magath, 2013'e kadar Schalke 04'nin yeni teknik direktörü ve ayni zamanda Wolfsburg'taki gibi menejerlik görevini de yerine getirecek... Yani transfer edilecek oyuncular ve onlara ayrilacak bütce de Magath'tan sorulmakta... Ayni zamanda Magath'a yönetim üyeligi de verilmis durumda... 

Magaht, gercek anlamda 1995-1996 yilinda basladigi teknik adamlik kariyerinin baslarinda cok parlak bir kariyer cizememistir... Genelde düsme hattinda dolasan takimlara "kurtarici" olarak getirilmis ve ilginc bir sekilde bunu takib eden sezonda gönderilmis... Yani tatmin edici olmayan bir Hamburg, Nürnberg, Bremen deneyimleri var kendisinin...

Kendisi esas sicramayi ise cok genc oyunculari bir araya getirdigi ve bunlarla basariya ulastigi Vfb Stuttgart'ta yapmistir. Vfb Stuttgart'i sampiyonlar ligine kadar tasiyan Magath, orda da sasirtici sonuclara imza atmistir... ManU galibiyeti bunlardan bir tanesidir... Magaht'o takiminda parlayan Kuranyi, Bordon, Hinkel, Hleb gibi oyuncular o performanslariyla transfer olduklari takimlarda ayni basariyi gösteremediler hicbir zaman... Bu basarili Stuttgart deneyimi ona Bayern kapisini acti... Bayern malum, Almanya'da diger takimlarda basarili olan bütün futbolculari ve teknik adamlari devsirmesiyle ünlüdür... Magath da bunlardan birisi oldu... Cok basarili gecen ilk iki sezon sonrasinda kovulmaktan kurtulamadi... Bayern böyle bir takim iste... 

Neyse, sonrasindaki Wolfsburg deneyimi ise zaten daha yakindan bilinmekte...Ilk senesinde belirli bir miktar toparlanma icerisinde olan ve uluslararasi oynama hakki kazanan bir Wolfsburg ve ikinci sezonunda zirveye oynayan ve sampiyonluga cok yakin bir Wolfsburg...

Magath, Stuttgart'tan bu yana yasadigi bütün teknik adamlik deneyimlerinden acik alinla cikmis bir isim... O yüzden de Alman futbolunda cok deger verilen ve kabul gören bir isim... Schalke taraftarlarinda da ayni düsünce hakim, herkes bu transferden cok mutlu...  

Magath, son derece hirsli ve "gözü ac" bir adam... Amaclarina kismen de olsa Wolfsburg ile ulasti belki ama, daha fazlasini istedigi asikar...  Wolfsburg gibi gelenegi olmayan, maddi imkanlari iyiyse dahi cok ciddi bir taraftar destedigi ve gücü olmayan bir takim... Buna karsilik Schalke, Almanya'daki Bayern hegemonyasini kirabilecek birkac takimdan birisi belki de hali hazirdaki sartlar geregince tek bir tanesi... 

Schalke'nin sahip oldugu maddi güc, büyük taraftar kitlesi ve "sanli" tarihi Magaht'i etkilemistir mutlaka... Ve sayet bugünkü Bayern hükümdarligi Almanya'daki yikilabilecekse bu ancak, Magath ve Schalke birlesmesiyle mümkün olabilirdi, olursa eger o da... 

Pekii, Magath'in basarili olma sansi nedir? Kariyeri bize Magath'in bu isin altindan da yüzünün akiyla cikacagini ima ediyor... Yalniz söyle bir sorun var: Schalke Sampiyonlar Liginde ceyrek finale cikmis, ligte de zirve yarisinda son haftaya kadar bulunmus teknik adami Slomka'yi kovmus bir takim... 

Hic yabana atilmayacak bir Avrupa performansi ve yine iyi giden bir lig sirasinda Rangnick'i kovmus bir kulüb... Yani Magath'in Wolfsburg'un ilk sezonundaki harcanan onca paraya ragmen alinan orta seviyedeki bir lig siralamasi basarisi normalde Schalkelileri tatmin eder ve ona bir sene daha sans verirler miydi; hic sanmiyorum... Rudi Assauer ve Andreas Müller'in korkunc transfer hatalarindan kaynakli ciddi bir maddi sikinti veyahut külfetinde altinda su anda Schalke...

O zamanlardan cok yüklü miktarda yillik ücretlerle uzun süreli sözlesmeler imzalanmis yiginla oyuncuyla Magath'in devam edip etmeyecegi süpheli... Bu da ekstra bir külfet demek.... Spox sitesi hemen bir "rüya Schalke" kadrosu hazirlamis... Iclerinde Lincoln'ünde de oldugu 6 yeni isimden olusmus bir "rüya onbir" Böylesi olasi mi; ilk sezonda hic sanmiyorum... Bu kadar büyük bir degisim icerisine girmeyeceklerdir... Basari ve esas dönüsüm birkac sezon sonrasinda kendini hissetirecektir... Pekii oraya kadar gidilirken alinacak olan olasi bir lig altinciligi vs. gibi durumlar karsisinda tolerans gösterir de süre tanir mi Magath'a Schalkeliler, bilmiyorum, simdiye kadar tanidigimiz Schalke yönetimi bize bunun aksini söylüyor ama belki Magath ile birlikte onlarda da degismeye basladilar....