Donnerstag, 6. Mai 2010

Daum'un ve Aziz Yıldırım düşmanlarıa gün doğdu

Kaç gündür Fenerbahçe sorunsuz gidiyordu ya; kimbilir nasıl keyifler kaçmıştı. Bu halinde bile takım bir türlü övülemiyor, kendilerini 'saygın futbol yorumcusu' mertebesinde konumlandıranların programlarında Arda haberleri kadar yer bulamıyordu.

Rıdvan kazanılan maçlardan sonra bile elde edilen bu başarıdan Daum'u hiç hisse sahibi yapmaya kararlıydı. Demirkol'un zaten Aiziz Yıldırım ve Daum düşmanlığı malum... Kazanırken bunları yapan adamların kaybedilen bir maç sonrası neler yazabileceğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek. İşte Demirkol'un bugünkü yazısı tam anlamıyla bunun bir kanıtı.

Arkadaşımızın keyiften dört köşe olduğu yazısında dışa vurduğu duygulardan çok net anlaşılıyor. O kadar gözü dönmüş ki, Deivid-Emre değişikliğini golden önce olmuş gibi yazmaktan çekinmiyor. Çünkü Daum'a saldırmak için elindeki tek işe yarar alet. Yazısının sonunu bitirişi ise tam manasıyla ibret verici:

'...teknik direktör farkı sıradan bir hocayla dünya üçüncüsü kadardı...'

Demirkol bunu hep yapıyor. İlk yarıdaki kaybedilen Beşiktaş maçından sonra da Daum'u Denizli karşısında böyle küçülttükçe küçültmüştü. Nedense ikinci yarıdaki maçtan sonra sonra aklına hiç öyle bir kıyas gelmemiş bunun yerine bu kötü oyunun hesabını bize kim verecek vs gibi sahtekarca laflar etmişti.

Daum geriye kalan haftalarda, bir Trabzonspor, bir Beşiktaş, iki Galatasaray maçı kazansın ama bir türlü akıllı olamasın; o maçların hepsi futbolsuz kötü maçlar olsunlar. Lakin Beşiktaş ve Trabzonspor'un Fenerbahçe karşısında kazandığı aynı kalitedeki karşılaşmalarda kazanan takımların teknik adamları ince zekalarından dolayı övülsünler, oyunun çirkinliği bahis konusu olmasın...

Biz yemiyoruz bunları ne zamandır Demirkol. Yedirdiğin Fenerbahçeli çoktur gerçi, sen onlarla şimdilik oyalan.