Donnerstag, 30. Juli 2009

Fenerbahce-Honved: 5-1


Volkan-Gökhan, Önder, Bilica, Carlos-Cristian, Emre-Kazim, Alex, Santos-Guiza...

Fenerbahce'nin Honved karsisinda maca baslayan onbiri. Daha önceki yazilarimda belirtiklerimle cok büyük oranda uyusuyor bu kadro. Ben Topuz'u sag kanatta tahmin ediyordum, Kazim formayi kapmis gibi ama. Forvetteki tahminimiz de tutmamis gibi duruyor belki, lakin aslinda degil, cünkü savunmada Bilica ile Önder oynadigi müddetce Guiza'dan da vazgecmeyecektir Daum demistim. Semih yine kulübeye mahkûm yani.

Maca dönersek...

Bu rakibinin birkac gömlek üstününe Aragones'in takimiyken de yiginla gol atmisti Fenerbahce. O yüzden sonuc hicbir sey ifade etmiyor. Oyun olarak neler vardi ona bakalim...

Diziliste de süpriz yok. Bundan da daha evvel kerelerce bahsedildi. Dizilis ayniydi ama, gecen senenin depresyona girmis takiminin daha canli oldugu göüldü. Bu canliligin kaynagi elbette sezon basinin heycaninda da sakliy biraz.

Cristian ve Santos'un onbirde maca baslamasi, sasirtmadi. Ama öfkelendirdi, onu itiraf etmeliyim.

Hep ona dönüp örnek veriyorum ama... Louis Van Gaal takimin sezon basini hazirliginda bulunamadigi icin Luca Toni'ye birakin forma vermeyi, takimla dahi calistirmiyor. Fenerbahce'de ise daha dogru düzgün antremana cikmamis adamlar ertesi gün resmi bir macta ilk onbirde sahada. Onlarin direk baslamamasinin oyuncularin hazir olup olmamasiyla filan cok fazla alakasi yok. Mevzu hak mevzuu.

Eger ki Deniz sezon basindan beri sizin takimla hazirlik kampina katilmissa, aksatmadan tüm antremanlarini yapmissa, ve bu oyuncu sizin kadronuzda bulunduramayacaginiz kadar yeteneksiz ve kalitesiz degilse, bu macta ilk onbirde baslamayi Cristian'dan cok daha fazla "hak" etmisti. Guiza'nin oynamasini anlarim, cünkü Semih sakat ve yerine koyacaginiz baska santraforunuz yok. Ama Cristian ve Santos'un yerine bir sürü secenek var. Ve o secenekler bircok hazirliktan gecmis, kamplara katilmis; elbette onbirde baslayip yeni bir sans elde etmeyi sonuna kadar hak ediyorlar...

Ama hep söylüyoruz... Daum, sonuca bakar. Elbette o, hak hukuk, adalet vs pesinde olmayacaktir. Ilerde de mutlaka bu takimi, Alex ile, Santos ile, Cristian ile vs. kuracaktir. O yüzden bir an evvel o ideal onbirin mac pratigini arttirmak istemektedir. Bu oyuncularin basina bir is gelmezse de, Özermis, Topuzmus, Denizmis, Semihmis vs. avcunu yalasinlar forma konusunda.

Demin de söyledim, biraz daha canliydi takim. Ama su kesinki Daum'un takimlari savunmada her zaman ters ayak üstüne yakalanmaya, yerlesme hatalarini cok zayif takimlar karsisinda dahi yapmaya mahkum. Daha evvelki 3 yillik Fenerbahce deneyimde de vardi bu, 2.5 yillik Köln deneyiminde de. Takim savunmasi, takimin alan daraltma kabiliyeti, geriye dönebilme yetisi üc yilda, Zico'nun bir yilda kat edebildigi kadar bile yol kat edememisti onunla. Köln'de de durum cok farkli degildi. Simdi yeniden ayni sahneleri görecegimize eminim. Fenerbahce cok gol atacak ama cok da gol yiyecek; bu kesin. Cok gol yemesinin de sebebi sakin ha Lugano ve Edu yok da ondan diye algilanmasin. Daum'dan Daum...

Savunmadaki bu aksaklik disinda cok fazla sorun göze carpmadi Fenerbahce ile ilgili. Hücumda bence daha üretken olmali. Cünkü zaman zaman Honved karsisinda dahi tutulup kaldilar, belirli bir bölgeyi asla asamadilar.

Guiza, Emre takimin en etkilisi ve isteklisiydi. Kazim ve Gökhan'i da onlarin yanina ekleyebiliriz. Kazim'in ama devamlilik sorunu hala var. Cristian vasatti ama asla Maldonado olmadigini kanitladi. Ilerde de cok daha etkili olacaktir; o kesin. Santos'un zamana ihtiyaci var. Cok etkisizdi. Carlos sakatlantiktan sonra beke gecmesiyle birlikte daha da kayboldu. Hatta savunmada da hic saglam görünmedi. Deivid ve Alex ise bence takimin en kötü ikilisiydi.

Izlemeye devam edecegiz ama simdiden Fenerbahce'yi görür gibiyim:

Cok gol atan ama ayni zamanda cok gol yiyen; Avrupa kupasinda cok fazla ileriye gidemeyen, ama ligte sonuna kadar sampiyonluk yarisinin icinde olan; Özer ve Topuz gibi Türk futbolunun gelecegi gözüyle bakilan isimlerin yok olup gittigi, 13-14 kisiyle oynayan bir takim olarak izleyecegiz Fenerbahce'yi...

Bilica+Bekir+Önder vs. Lugano+Edu


Fenerbahce medyasinda, taraftarlarinda, bloggerlarinda en cok bu dillendirriliyor:

"Fenerbahce'nin savunmasi yetersiz. Bekir-Önder-Bilica üclüsünün ikisinden olusturulacak savunma birakin Avrupa'yi, lig icin bile yetersiz gelebilir, basimiz cok agrir. Ya Lugona veya Edu'dan biri dönmeli takima, ya da baska bir yabanci futbolcu alinmali oraya."

Tabii daha evvelinde kadronuz, Alex-Terry ikilisinden kurulu olsa idi ve onun arkasindan bu yukarda bahsettigim üclüye teslim edilmis olsa idi takim; bu kaygular yerinde olurdu.

Ayni taraftar güruhunun sahiplendigi, efsanelestirdigi ikili Edu-Lugano.

Iste bir tanesi, kapi kapi dolasip kendine kulüp ariyor, bir tane talipli bulamadi. Hamburg bile onu degil Lazio'nun stoperini tercih etti. Stoperini devreden Lazio ise alacak olsa herhalde simdiye kadar alirdi. Ya da Lugano'nun ücretinde ciddi bir indirime gitmesi lazim. Velhasil, o cok büyük savunma oyuncusuna nedense üst düzey hicbir takim talip olmuyor.

Edu, sakat. Sakat olmasaydi da simdi o da kendisine takim ariyor olsaydi, emin olun, Lugano'nun akibetinden farkli olmazdi. En fazla ülkesinde bir müsteri bulur kendine orda oynardi.

Fenerbahce-Arsenal macini hatirliyorum, Arsenalliler defalarca kez kaleciyle karsi karsiya kaldilar savunmanin arkasina ve arasina atilan toplar sayesinde. Sadece 5 gol yedi Fenerbahce ama iki katini da yiyebilirdi- o derece cok ve tehlikeli pozisyonlar verilmisti. O savunma Edu ve Lugano'dan kuruluydu.

Bunlari söylediginiz zaman söyle bir argüman öne sürüyorlar: "Ama orta sahanin zayifligi Arsenal forvetlerinin bu kadar kolay pozisyon bulmasina neden oldu"

Ne zamandan beri savunmada verilen aciklarin bas sorumlusu o savunma oyunculari degil de orta saha oyunculari suclu gösterilmeye baslanir oldu bilmiyorum. Sayet o forvetler defalarca kez orta sahadan cok tehlikeli paslarla beslenleser ama savunma göbegindeki oyuncular bu tehlikeleri defalarca kez toplasa ama aradabir kacirdigi olsa bunlarin da birkaci gol olsa denilebilir ki, savunma göbegi o yogunlukta elinden geldigi kadar direndi.

Bu ikili ne zaman cok iyi oynadi? Zico'nun Avrupa maclarinda. Cünkü o zaman Fenerbahce takim halinde iyi savunma yapiyor, geride cok iyi alan daraltiyor, sakin top yapiyor, tempoyu düsürüyor ve bu sayede hücuma cikarken kaptirilan toplarda genis alanda yakalanmiyorlardi. Geri kalan bosluklari da artik o kadar olsun savunma meziyetleriyle Edu ve Lugano toparliyordu.

Bu sezon, Daum'un yine tempoyu arttirmayi düsünen bir takim oynatmaya calisacagini tahmin ediyorum. Bu haliyle de Bilica ve Önder ikilisinin genis alanda yakalanmalari cok muhtemel. Ama ayni durum, bunlarin yerine bu efsanelestirilen Edu-Lugano ikilisi olsa da gecerli oldurdu...

Bilica, gerek Edu gerekse de Lugano'dan cok daha zeki, geriden oyunu kurabilen bir savunma oyuncusu. Ayni zamanda aynen Lugona gibi güclü ve rakibine ön alanda önceden basan bir isim. Bekir, agir oldugu hic tartisma götürmez Edu-Lugano ikilisine kiyasla cok daha cabuk. Araya atilan toplari süpürebilir. O da yine Bilica gibi topu geriden oyuna sokma konusunda diger ikisinden cok üstün. Sadece zamana ihtiyaci var. Pismesi, olgunlasmasi, oynayarak mac pratigini gelistirmesi lazim. Önder'in Edu'dan hicbir sekilde geri olduguna ise inanmiyorum.

Gercek olan bir baska sey daha var ki, savunma oyunculari uzun süren birliktelikleri sonrasinda basariyi yakalayabiliyorlar. Edu-Lugano ikilisinin ilk geldigi dönemleri de hatirliyoruz. Alkmaar, Frankfurt maclarinda yaptiklari hatalari unuttuk mu bu ikilinin?

Van Gaal Lucio'nun bile gitmesine göz yumuyor ve yerine monte etttigi isim henüz daha profesyonel hicbir mac yapmamis Badstuber. Paf takimdan yükselme A takima. Fenerbahce camiasi ve hocasi ise hala vasat seviyedeki Lugano, Edu gibi futbolculari icin belki büyük bir yildiz olacak olan Bekir'e burun kiviriyor.

Elano ve transfer basarisi



Galatasaray yönetimi transfer calislarinda parmak isirtmaya devam ediyor. Sadece % 15 verimle oynayan Lincoln'ü dahi bastaci edecek kadar yüregi genis Galatasaraylilar, onun kadar teknik ama ondan cok daha ahlakli ve disiliplinli bir futbolcuya elbette daha cömert olacaklardir.

Elano, Lincoln'ün Alex'in yanindan bile gecemeyecegi, Premier Lig'te forma giymis olani. Ayni zamanda, Lincoln'ün sirtina geciremedigi Brezilya formasini, defalarca kez tasimis olani.

Önce Rijkaar ve Neeskens, sonrasinda Keita ve simdi de Elano...

Bu basarinin önünde saygiyla egiliyorum.