Samstag, 21. März 2009

Galatasaray, Karim Haggui'ye sulaniyormus...


Öyle diyor Köln merkezli bölgesel gazete Express. Bu sezon basina kadar 11'in degismez isimlerindedi... Bu sezon hep yedek kaldi... Iyi de oldu bence. Cok yakindan takip etmedim ama, ilginctir; sürekli büyük hatalar yapan bir isim olarak dikkatimi cekerdi... Ya o hep bana denk geliyordu... Bilmiyorum, ama ben cok taraftari olmazdim böyle bir transferin...

Sonucu basindan belli mac; Sivasspor-Besiktas: 1-1


Sonucu basindan belli-idi diyorum ama, macin özellikle ikinci yarisindaki görüntü macin her an taraflardan birine gidebilecek bir potansiyeli tasidigini glsteriyordu.
Gecen haftadan Fenerbahce ve Galatasaray'in bu yarista artik isleri bitti demistim. Sagolsun, Fenerbahce beni utandirmadi, dün. Önümüzdeki maclarin sonucuna göre Galatasaray konusunda da hakli olup olmadigimi görecegiz... Yine büyük konusacagim ve bugünkü sonuclar itibariyle bu ilikinin yanina Trabzonspor'u da ekleyecegim...

Dönelim yeniden haftanin en önemli macina...

Sivasspor'u bu ligi yakindan taniyan herkes cözmüs durumda... Geride rakibi oldukca sert bir futbolla durdurmaya calisiyorlar... Sonra tempolu baskin hücumlarla gol bularak öne gecmeye calisiyorlar... Sayet bunu basarirlarsa ne ala; o vakit gerideki sertliklerinin dozajini artirarak o skoru korumaya ugrasiyorlar... Rakip bugünkü Besiktas gibi erken bir geri dönüs golü bulursa bu taktikleri suya düsebiliyor... Ama bulamazsa ikinciyi de yine bir kontradan bularak maci alabiliyorlar... Bu oyun anlayislari onlari sevimsiz kilan etmenlerden... Ama kadro ve taktik olgunluk anlaminda daha fazlasini da bizlere sunamayacak bir takim, bahsettigimiz... Eger Sivas, golü yiyen taraf olursa, özellikle de böyle büyük maclarda, oyun disiplininden hemen kopmasi ile ünlü bir takim... Fenerbahce maclarinda bunun örnegini gördük... Bugünkü macta böyle bir duruma düsmemis olmamalari ise tam bir sans... Sayet kupada oynanan Galatasaray macinda da Kamanan'in o füzesi olmasa, orda da ayni sikintiya girerlerdi... Neyse, konumuz bu mac...


Besiktas ise tipik bir Mustafa Denizli takimi... Allah düsman oldugum bir takimin basina dahi vermesin bu hocayi... Besiktas Mustafa Denizli ile sampiyon olabilir, sorun o degil... Ama hicbir vakit ne oynadigi belli olan, sistemli ve kisikli bir takim olamaz... Yoktur cünkü Denizli'nin heybesinde bunlarin karsiligini verecek yetiler... Kadrosundaki lig standartinin üzerindeki oyuncularin sirtini yüklenip giden bir takimdan bahsederiz sürekli, onun calistirdigi takimlarda... Bu macta da ayni manzara ile karsi karsiyaydik... Yusuf'un tamamiyle bireysel yeteneklerine bagli solosu ile iceri katedisi ve sonrasinda Tello'nun cektigi güzel sutla elde edilen gol, tüm bir doksan dakikada bahsedebilecegimiz Besiktas adina...

Besiktas'ta da, Ernst son haftalardaki formunda uzakti... Ekrem Dag, Murat Erdogan ile girdigi her mücadeleden maglup ayrildi, ama buna Denizli'nin bir cözüm aramayisi cok ilgincti... Sivas'in golü de burdan geldi... Sivaspor'da ise, Murat Erdogan'i cok begendim... Genelde begendigim Musa Aydin fevkalade kötüydü... Takima adina harcadigi iki pozisyon ise akil almaz derecede önemliydi... Thum en önemli isleri yapan isimlerden, golü de o atti.

Mehmet Yilmaz icin uzun uzun birseyler yazmak lazim ama, simdilik kisacik geceyim... Ikili oyun nedir, nasil oynanir konusunda zerre kadar fikri olmayan, futbol zekasi sifir bir isim.... Allah'tan, kendi adlarina, Galatasaray böyle bir isim icin 5 Milyon Euro vermemis devre arasinda...

Melih Gümisbicak ile ilgili de dikkatimi ceken bir husus vardi... Lig TV spikerleri en kücük ve masum konularda dahi yorum yapmadan mac anlatmalariyla biliniyorlar ve bu yönleri aslinda benim icin cok büyük bir eksiklik... Tarafsiz olmak adina cok kuru ve yavan bir durum cikiyor cünkü ortaya... Hal böyle iken; Melik Gümisbicak'in, Sivassppor'lu Ibrahim'in gördügü sari kartla ilgili "gec bile kaldi bu karti görmek icin" laflari cok dikkat cekiciydi... Hakli olmasina hakliydi ama, genelde böyle davranmadiklari icin dikkat cekiciydi...

N'oldu, rengin soldu..?


Karl-Heinz... Degil mi ki o, futbol dünyasinin gelmis gecmis en beyefendi insani Ottmar Hitzfeld'i tüm kameralarin önünde "Fußball ist kein Mathematik, das man berechnen kann" diyerek elestirmeye kalkmistir... Iste o gün bugündür ne Bayern'i ne bu arkadasimi sevebilmisimdir....

Arkadasimizin dün, SL Ceyrek Finalde Barcelona ile karsilasacaklarini ögrendigi anda yüzünün aldigi hal... Avrupa Yakasi'ndan Dursun'la selamlayalim kendisini...

Aha! Kahn Schalke'ye menejer olma yolunda...O je...


Kisa bir süre önce kovdugu pek antipatik ve bir o kadar da beceriksiz Müller'in yerine Schalke menejer arayislarini sürdürüyor... Basina yansiyan haberlere göre, bir süreligine hakkinda Hoeness'in yerine gececegi yönünde spekülasyonlar yapilan Kahn Schalke'ye menejer olmak üzere... Görüsmeler iyi yoldaymis... Gelismeleri ve konuyla ilgili daha genis bir öznel yorumu ileriye sakliyorum...

Gürkan Zengin atv'de...


Fuat Ugur'un gelisiyle birlikte iyice AKP yanlisi bir cizgiye kayan ve oldukca kan ve prestij kaybeden atv Haber'i kurtacagini sanmiyorum ama, yine de kanala renk ve heycan vereceginden dolayi yerinde bir transfer olarak görüyorum Gürkan Zengin'in CNN Türk'ten atv'ye gecisini...


Ana Haber ile bir iliskisi olacak mi; tabii henüz belli degil...