Samstag, 14. Februar 2009

Yalanci Galibiyet

Fenerbahce'nin aldigi 7-0'lik galibiyet aldatmamali... Degisen bir sey var mi yok mu; bunu bu haftadan itibaren oynadigi maclarda yeniden ele almak lazim...

Hacettep kalecisinden savunma oyuncularinin herbirine, ortahadan forvet ucuna kadar tüm hatlariyla gücsüz, cok gücsüz; derbeder bir takim. Bu takimi Istanbul'da yenmek kadar normal ne olabilir. Sampiyonluguna oynadigi dönemleri birakin, lige havlu attigi, en kötü sezonlarini gecirdigi zamanlarda dahi Fenerbahce'nin bu seviyedeki rakipleri karsisinda Istanbul'dan ezici farklarla galip ayrildigini söylüyor bize hafizamiz...

Bu sefer dört degil de yedi gol oldu; o kadar...

Macin icin yazacak cok fazla bir sey de yok... Ama oyuncularin bazilari icin söylenecek sözler var...

Ali Bilgin... Nasil bri transfer aklidir onu bu takima getirmek bilmiyorum... Bu derece basit bir ekip karsisinda dahi bir kere dahi olumlu bir is yapmamak; savunmada ise ayni sekilde bulundugu yere adam kacirmak... Ancak böyle bir performansla mümkün olur... Ve o performansin sahibi iki yildir Fenerbahce formasini islatiyor...

Deivid, gol atti ama, harika da bir goldü, kendi potansiyelinin cok gerisinde, kac haftadir. Bu hafta da öyleydi. Kazim ondan ck daha hareketli ve istekli göründü gözüme...

Gökhan Emreciksin icin birsey söylemeye cok erken, ama su haliyle Kazim'in yedegi olur ancak.

Emre.... Tribünlerin gözüne girmeyi cok istiyor. Üzerindeki Galatasarayli kimliginin hala onu Fenerbahceli taraftarlarin nazarinda sempatik kilmadiginin farkinda. O da bunu ekstra isler yaparak delmeye calisiyor... Ama öyle olunca takimin en hizli ataga kalma cabalarinda dahi sürekli topu dolastirarak, ayaginda haddinden fazla top tutarak takimin hizini kesiyor. Hatta tek basina bütün ortasahayi kat etmek, hem de bir gectigi oyuncuyu bir daha gecme gibi sevdasi; kaptirilan toplar neticeisinde ani ataklar olarak geri dönüyor Fener kalesine...

Guiza.... Atilan her golde, tribünde dügün havasi eserken, insanlar eglenip takimi ve oyunculari kutlarken, kendisini hicbir tribündeki sevincten ve mutluluktan uzak durusu... Sadece Fenerbahce'nin onu degil, onun da Fenerbahce'yi sevemediginin kaniti... Bu isinin sonucu da korkarim Kezman'inkinden farkli olamayacak...

Fenerbahce tribünleri... Anladik, Alex'e tapiyorsunuz, anladik koskoca camiayi onun gibi keyfekeder top oynamayi seven bir isme tabi tutmaktan dahi utanmiyorsunuz. Ama ligin belli ki en zayif takimi karsisinda attigi iki gol icin diger oyunculari ve emeklerini hice sayip, sadece Alex icin tezahürat yapmak, ne basit ne kötücül bir seydir... Bu zihniyet hakim oldukca bu takima, hicbir zaman bir üst vitese gecemeyecektir bu takim...