Freitag, 12. März 2010

Daum ile 'Teknik Analiz'


FB TV'de dün tesadüfen rastladım bu programa... Kahvaltı sofrasındaydım ve bir elimde çay diğer elimde penir varken yakalandım... O yüzden bir koşu kağıt kalem alaıp not tutmak mümkün olmadı Daum'u dinlerken...
Anladığım kadarıyla bu program haftalık hazırlanıyor ve Daum takımla ilgili Fenerbahçilelere teknil değerlendirmede bulunuyor... Programın banttan yayınlandığı belliydi ama ilk defa mı yayınlanıyordu yoksa tekar mıydı bilemedim...
Herneyse bunlar esas konumuz değil...

Sunucun soruları hiç fena değildi... Takımın neden kolay gol yediğini soruyordu... Aykut Kocaman ile ilişkilerinin nasıl olduğunu ve bu konuda basında çıkanların doğru olup olmadığını soruyordu ve daha pekçok şey...
Ben Daum'u insan olarak hiç sevemedim... Teknik adamlığını ise başarılı bulsam da üslup anlamında beğenmiyorum... Ama dediğim gibi, teknik adamlık denilen şeyin bir meslek olduğunu düsüşünüyorum ve bu mesleğin inceliklerine yeryüzünde teknik adamlık yapan sporadamlarının aşağı yukarı hepsinin hakim olduğuna inanıyorum... Yani Wenger ile diyelim Daum'un arasında Zidan ile Selçuk arasındaki bir fark gibi fark yok... Onları birbirinden farklı kılan ise doğru zamanda doğru yerde doğru hamleleri yapabilmiş olamları ve şanslarının da bu konuda yaver gitmesi...
Konuyu yine çok dağıttım... Esas söylemek istediğim, teknik analiz programında izlediğim Daum'un beni umutlandırmasıydı... Kendisinde son haftalarda alınan sonuçların olumsuz etkisi yoktu... İşine hakim, ne olup bittiğinden haberdar bir görüntü çiziyordu ve kesinli depresif ve ümitsiz değildi....
Aykut Kocaman konusunda söyledikleri ise tam manasıyla bir ders niteliğindeydi... Onunla çalışmalarında hiçbir sorun olmadığınnı söyledi... Aykut'un işine hakim olduğunu ve bunu çok iyi yaptığını ekledi... Kendisini eskiden beri tanıdığını ve onu her zaman zaten çekingen, sessiz ve geri planda kalan bir insan olduğunu söyledi... 'Ve bu yönleriydi onu bu kadar sevilen yapan' derken 'şimdi aynı özelliklerinden dolayı, sessiz olduğu, konuşmadığı ve önplanda olmadığı için eleştirilmesini anlamadığını' söyledi...
Tumani'nin maalesef kötü çevirisi yüzünden bu son kısım maalesef kaynadı gitti ama burası bence çok önemliydi.