Sonntag, 12. Juni 2011

Mehmet Ali Aydinlar'in Adayligi


Bugün biraz sagda solda oturup cay, kahve vs. icerken gazetelerin büyük bir cogunlugunu da karistirma firsatina eristim. Ben hala internetten saglikli bir sekilde okuyamiyorum gazeteleri.

Özellikle simdiye kadar mütemadiyen büyük bir Aziz Yildirim karsitligi yapmis spor yazalarinin büyük bir istahla ve sevincle Mehmet Ali Aydinlar'in TFF Baskanligina adayligini desteklediklerini gördüm. Hemen hepsinin ortak söylemi, Türk futbolunu üzerinde kendisinden habersiz kus bile ucamaz Aziz Yildirim'a ragmen M. Ali Aydinlar'in baskan secilebilecek olmasi büyük bir olay...

Türk futbolunu hatta daha da ileriye götürerek Türk sporunu Aziz Yildirim'in yönettigi sacmaligini simdilik bir kenara koyalim ve bizim icin kiymetli bir isim olan Aydinlar ismi icin bu adayligin ne anlama geldigini tartisalim isterim...

Aydinlar potansiyel bir Fenerbahce baskan adayidir. Kadinlar Voleybol subesinde gerceklestirdikleri ile kisa sürede pek cok taraftarca sevilmis, hayranlik duyulmus bir kisidir. Bu haliyle, her ne kadar bu sampiyonluktan sonra sus pus olup ortaliktan kaybolmus olsalar da hic de azimsanmayacak ordanki Aziz Yildirim karsiti Fenerbahcelilerin de ümit tasiyicisi olmaya baslamistir...

Zaten Aziz Yildirim da "bir gün ben gidecegim ve Mehmet Ali Aydinlar'in yeri Fenerbahce baskanlik koltugudur" demisti.

Yani aslinda birkac muhtemel basarisiz sonuc sonrasinda Aydinlar'in Fenerbahce baskani olmasi cok da süpriz olmayacakti. Bütün bu durum Aydinlar'in zihninde de ciddi bir hat yaratmis olacak ki, o, Aziz Yildirim'a ragmen ve üstelik Fenerbahce'nin son yillarda tepe asagi gitmesi icin elinden geleni üstelik de ahlaksizca yapmaktan geri kalmayan, Besiktas-Galatasaray-Trabzonspor ve Gaziantep hattinin destegiyle secilmeye gönül indirmise benziyor... Kendisi "elbette Fenerbahce de beni destekleyecektir" diyor ama benim okuduklarimdan anladigim, Fenerbahce cephesinin, özellikle de Aziz Yildirim'in, aday olmak icin yukarda saydigim ekibin teklifiyle karar verirken kendisinden herhangi bir görüs sormayan, aday olduktan sonra da bu konuyu yine kendisiyle paylasma geregi duymayan Aydinlar'a kirgin oldugu yönünde.

Bu bilgiler ne kadar dogru, acikcasi hicbir fikrim yok. Ama bircok farkli yerde birbirine benzer ifadeler olduguna göre, tahmin ediyorum, bu kirginlik veya kizginlik durumu mevcut.

Neyse, Aziz Yildirim'in kimi destekleyecegi veya kimi baskan yaptirmak isteyecegi benim acimdan cok önemli degil aslinda; diger isim Mehmet Ali Aydinlar oldugu müddetce... Neticede karsimizda bir Haluk Ulusoy yok ve benim acimdan ister Aydinlar kazansin isterse de Aziz Yildirim'in destekleyecegi iddia edilen Göksel Gümüsdag, sonucta büyük bir Fenerbahce cephesi oturmayacak koltukta...

Benim esas üerinde durmak istedigim Mehmet Ali Aydinlar'in bu secimden zaferle cikmasi halinde nasil bir gelecek ile karsi karsiya kalacagi...

Bir defa kendisi cok iyi bir Fenerbahceli olarak bilindiginden, olasi baskanligi döneminde, yine olasi bir Fenerbahce basarisi halinde her ne kadar su anda kendisini oraya getirmek isteyenler Besiktas-Trabzon-Galatasaray hattiysa da, Fenerbahce'nin haksiz basarilarinda pay sahibi oldugu iddia edilecek ve yipratilacaktir. Bu olasilik, onun acisindan söyle bir sonucu da gebedir saniyorum: kendisi bunlarin farkinda oldugu icin Fenerbahce'ye gereginden fazla mesafeli davranma durumu ve bunun sonucunda olusabilecek olan bir karsi bloka istemeden de olsa sampiyonluk mücadelesinde destek saglamis olma hali. Örnegin bu sezon sözkonusu olsaydi, Trabzonspor icin pozisyon almis gibi görünme riskiyle karsi karsiya kalabilirdi, tarafsiz olacagim derken.

Mehmet Ali Aydinlar icin bekleyen bir diger risk ise, Fenerbahce'nin basarisizlikla sonuclandirdigi sezonlarda Aziz Yildirim'in haksiz da olsa hedefinde yer alacak olmasi ve bu durumun onun olasi bir Fenerbahce baskanligini daha o zamandan sakatlastirmasidir. Zira, her basarisiz sezonun arkasindan Aziz Yildirim muhaliflerinin sayisi artacak da olsa, bu basarisizliklarda Mehmet Ali Aydinlar'in da Yildirim'in isaret edecegi gibi suclanacagini, Fenerbahce kiyilirken buna Federasyon baskani olarak tepkisiz kaldigi düsünülecektir. Bu da, o taraftar toplugu acisindan Ayindlar'in uygun bir baskan olmayacagi anlami tasiyacaktir. Tabii mevcut kulüp yapisiyla taraftar topluluklarinin o kulübün baskani hakkinda ne düsündügü cok önemli olmayabiliyor, ama hicbir manasinin olmadigini söylemek de dogru olmaz.

Acikcasi ben, sayet Mehmet Ali Aydinlar hakikaten Fenerbahce baskanligini düslüyorsa bu hamlesini o acidan baktigimda kendisi adina cok mantikli bulmadim. Cünkü yukarda da aciklamaya calistigim gibi her durumda kendisi hedefe konulacak isimdir. Tabii benim göremedigim pek cok detay olabilir ve bu yüzden Aydinlar'in adayligi hem anlamli hem de kendisi adina faydali olacaktir. Umit ederim öyle olur ben yanilirim. Her ne olursa olsun Türk futbolu üzerindeki Galatasaray hegamonyasinin en azindan bu dönemde de etkisiz olacagini görmekteyiz, bu mutluluk verici. Zira simdiye kadar istisnalar disinda Federasyon baskanlari genelde Galatasarayli olurlardi...

Donnerstag, 2. Juni 2011

"Trabzonspur'u da kutlamak lazim..,"

"En az onlar da Fenerbahce kadar sampiyonlugu hakettiler", diye gider bu klise son günlerde. Bazen yanina "kupa keske ortadan ikiye ayrilsa da birisini birine birisini digerine vermek mümkün olsa".
"Trabzonspur'u kutlamak lazim, Fenerbahce'nin sampiyonlugunu onlar bu kadar anlamli kildilar..."

Sonuncu kismen anlasilabilir ama diger iki yumurtlama ürünü ve benzeri simdi aklima gelmeyen birsürüsünü duydukca ben, "noluyor yavu bu trabzon'u onore etme sevdasi nedendir" diye sormadan edemiyorum, vallahi.

Fenerbahce, 2005-2006 senesinde ve gecen sezon sampiyonlugu son macta kaybederken kimse, "Fenerbahce de bu kupayi haketti onu da kutlayalim" demedi.
Trabzonspor'un esprisi nedir, ayni puani almasi mi Fenerbahce ile... Inanmam.

Sakin bu, "aslinda biz Trabzonspur'un olmasini can-i gönülden isterdik ama lanet olsun ki Fenerbahce oldu" demek isteyip de diyemeyenlerin ic kazintisi olmasin