Fenerbahce'nin ikinci yaridaki performansini ilginc bir sekilde herkes, neredeyse, devre arasi kampina bagladi. Kimse birkac haftada bu derece büyük degisiklik nasil olur, devre arasiyla bunun bu derece büyük iliskisi olamaz demedi...
Üstelik baska hususlar da atlandi. Örnegin Fenerbahce ilk yarinin sonlarina dogru da kipirdanmisti. Bu atlanmisti. Cok iyi hatirliyorum, Aykut Kocaman'in ben askerdeyken okudugum bir Sabah Gazetesi röportajini. Orda kendisi uzun uzun anlatmisti takimdaki gelismeleri. Ligin ilk yarisinin bitmesine bile bir hayli zaman vardi. Iyilesmeler belki skor olarak net hissedilmiyor, futbol anlaminda da sahada yeteri kadar kendini göstermiyordu. Ben o dönem maclari izlemeyemedigim icin kendi fikirlerimi söyleyemiyorum. Ama röoprtajdan anlasiliyorduki, takimin pas yüzdesi, temposu, etkin kosu mesafesi vs. gibi bir cok verilerde iyilesme oldugunu anlatiyordu tek tek hoca sayisal degerlerle de bunlari destekleyerek.
Ikinci yariyla birlikte gözden kacan bir baska husus da suydu, Trabzonspor beklenmedik bir puan kaybi döngüsü yasayinca Fenerbahce'nin motivasyonu ilk yaridakinin üzerine cikmisti. Ve Fenerbahce'nin ilk yarida yaninda olmayan sansi yaver gitmisti. Hakikaten de ben, ligin ilkyarisindaki kendim izleyemedigim ama arkadaslarimdan sorusturdugum Ankaragücü ve Gaziantep maclarindaki Fenerbahce'nin galip gelinen Antalya ve Manisaspor maclarindakilerden kötü oldugunu düsünmüyorum.
Neyse, Radikal'den Bagis Erten, benim bu dediklerimle paralel ama cok daha degerli cok daha güzel bir yaziya imza atmis. Okunmasinda ve okutulmasinda fayda var.
Bagis Erten: Kos Alex kos