Ne zamandı şu bolga en son post girdiğim; hatırlamıyorum. Bir alttaki posta baksak buluruz tarihi, ama ne önemi var... Aylar olduğu hatta bir süre daha durmuş olsak yılı devirdiğimizi söyleyebiliriz...
Hayatla ilgili benim böyle bir devamlılık sorunum var. Özellikle de hiçbir sorumluluk duygusu hissetmediğim hallerde bir istikrar sorunu yaşamaktayım. Başladığım hiçbir işte de bu yüzden aynı tempoda devam edemem. Blog işi de öyle oldu biraz. Hala buraya girip çıkan veya bu yeni dönüşten sonra tekrar dönüp okumaya niyetli olanlar varsa şimdiden özür dilerim onlardan
En son Fenerbahçe'nin yeniden şampiyonluğa tutunuşu izlemiştik hepberaber. Sonrası yine hüsran oldu; ama o zaman ben çoktan ayrılmıştım burdan, birlikte değerlendiremedik. Bu arada bir askerlik hizmeti sıkıştırdım araya. Zaten biraz da onun stresiydi ta askere gitmeden aylar önce beni burdan kopartan.
Askerdeyken, döndüğümde çok şeyim olacak burayla ilgili yazacağım dedim kendime ama şu anki halime açıkcası bunda da pek gönüllü olmadığını söylemeliyim.
Biz ayrıyken başka bazı şeyler de oldu... Daum gitti. Ben istemiyordum. Kendisini sevmesem de. Fakat şimdi baktığımda iyi ki gitmiş diyorum. Aykut Kocaman geldi göreve. Bunu da istememiştim. Kendisini sevmediğimden değil ama. Bilakis çok severdim; tam da bu yüzden istemiyordum. Bu sevdiğim adamın en başta da Fenerbahçe taraftarlarınca haksızça ve ahlaksızca hırpalanmasından korkuyordum. Neticede korktuğum da oldu. Mesala Trajik adlı blogta açın bakın kendisiyle ilgili neler yazılmış sezon başında. Ya da Lambuja adlı yerde. Buralar Fenerbahçeli olduğu bilinen bloglar. Çok okunanlardan. O yazılan yazıların altındaki taraftar yorumlarına da bakın bir de...
Şu anda işler iyi gidiyor; sükunet hakim. Çok geçmez yarın birgün sonuçlar kötüye gitse işin rengi de değişir elbette.
Neyse... Kocaman oldukça zor olduğunu tahmin ettiğim Fenerbahçe camiasını idare etme işini bence hiç fena yönetmedi şimdiye kadar... Umarım şampiyonluğa ulaşır ve Ayku8t Kocaman gelecek yıl daha rahat çalışmak için kendisine bir alan açar.