Samstag, 27. Februar 2010

Iki camia arasindaki fark


1. Aziz Yildirim Aykut Kocaman'i sportif direktörlük görevine getirir.

Ortalama bir Fenerbahce taraftarinin buna reaksiyonu:

Aziz Yildirim camia icin sembol olmus bir ismi getirerek, taraftarlarin gözünü boyamaya calisiyor.

2. Adnan Polat, Tugay Kerimoglu'nu altyapinin basina getirilir.

Ortala bir Galatasaraylinin buna tepkisi:
Büyük Baskan, Tuhay gibi cok büyük bir kazirmayi, altyapinin basina getirerek cok büyük bir ise imza atmistir, aynen Barcelona'nin Guardiola ile yaptigi gibi...


Iste tam da bu yüzden Fenerbahce'de kurumsallik bir türlü yerli yerine oturmaz ve yapisal olarak hep bir takim eksikliklerle bogusulurken, Galatasaray her zaman Fenerbahce'nin önünde olagelmistir.

Türk futbolunda devrime yol acan Derwall, Feldkamp ve zirve olarak 1. Terim dönemi tesadüfi olarak Galatasaray'in olmamistir...

Bizde ise, Hiddink getirilir, ama ona uygun sistem ve kadro kurulma zahmetine girilmez, cünkü Hiddink cok önemli bir hocadir ve elinde sihirli degnek vardir, gerisinin önemi yoktur, basari mutlaka gelir onunla; ama olmaz ve 10 ay icerisinde gönderilir...

Löw gibi bugün bile tadi damagimizda kalan bir futbol oyununu takima yerlestirebilmis isim getirilir ama sampiyon olamadigi icin gönderilir. Onu sampiyon olamadi diye gönderdigi icin sadece Aziz Yildirim sorumlu tutulabilir mi bundan; o da neticede bu camiadan cikmistir, camiasi neyse o da odur... Kaldi ki bu caminin o zaman kacan sampiyonluga tahammülü olacagini bilse belki de göndermeyecektir. Aragones gelir, aynen Hiddink döneminde oldugu gibi eksik yapilir hamle...

Ve simdi Aykut Kocaman sportif direktörlüge getirilmistir, ayni bakis acisi devam etmektedir: Aykut gözboyamak icin ordadir, öyle olmasaydi, daha cok sesi cikar, gerekise tesisleri basar Daum'a ve oyunculara gözdagi verirdi... Temelden bu bakisa sahip olanlar, o sampiyonluk gelmezse Aykut'un kellesini de istemez mi sizce? Emin olun ister...

Sportif Direktörlük henüz daha cok yeni bir kurum. Kültürü simdiye kadar bu kadar fakrli olan bir camiada bu yapinin yerlesmesi zaman alir, bu zaman da en az 2 sezondur denmedigi ve daha bastan bu hamle Yildirim'in göz boyamasi olarak görüldügü icin sonuc hüsran olmaya mahkumdur...

Unutmamak lazim ki, Adnan Polat, en azindan benim gördügüm, en popülist ve en 'Fenerbahce kültürlü' baskani... Benim tek tesellim de bu... Fenerbahce bu kurumsallik hamlelerinde basariya ulasir ve o sirada Galatasaray baskani olarak Adnan Polat devam ederse göreve iste o zaman Fenerbahce, Galatasaray'in bir adim önüne gecebilecektir.

Daniel Guiza


Daha önceki iki postta da oldugu gibi Fenerbahce'nin kadrosu üzerine konusmaya devam ediyoruz... Bu postun konusu da Daniel Guiza.

Daniel Guiza su anda takimin en cok tartisilan ismi; ve bu negatif anlamda... Hani birileri onu elestirirken, baskalari da savunuyor degil. Burdaki savunanlardan kastim, son zamanlarda gidip de ona baklava yedirenler degil; o sadece tribünde gösterilen tepki karsisinda bir durustu... Savunmak anlaminda benim kastettigim ise, onun oyunculugunu begenen ve Fenerbahce'ye faydali olmaya devam edecegine inanan...

Bazi kemiklesmis durumlar, kroniklesmis yapilar degisimde güclük cikartirlar her zaman. O baglamda Fenerbahce'nin Alex eksenli futbol anlayisini degistirmek cok sancili olacagi icin bir türlü gerceklesmemektedir. Bunu denemeye calisan Aragones'in elinde kafasindakine uygun bir kadro yapisi olmadigi icin büyük bir felaketle karsi karsiya kalinmistir. Bir sonraki sezonda da ona tahammül edilmedigi icin o degisim gelmemistir elbette. Daum'un ise böyle radikal hamleler yapacagina zaten inanmiyoruz.

Iste bu yüzdendir ki, Guiza seneye bu takimda kalmamalidir. Cünkü bu formatla Fenerbahce bugünkünden yukariya ancak Zico dönemi takimi kadar olarak cikar; o haliyle de Guiza gibi oyuncularin performanslari her zaman soru isareti olacaktir...

Cok büyük bir futbol analisti degilim, ama benim gördügüm kadariyla Guiza gibi oyuncularin basarili olabilmesi ancak cift forvetli hatlarda mümkündür... Guiza'nin partneri ise daha cok nokta santrafor denilen golcü tiplerinden olmalidir... Ve Fenerbahce topu rakip yarisahada oynamalidir. Son haftalarda bunu yapiyor Fenerbahce. Ama gerek topu kanatlara ve sifira indiremeyisi, gerekse de Alex'in hem formsuzlugu hem de statik oyunu nedeniyle rakibini "yaramiyor".

Yani diyecegim odur ki, Guiza su anda Fenerbahce'de gördügü muameleyi hakedecek derecede kötü bir isim asla degil. Ama gercekler onun takimda kalamayacagini söylemekte. Alex bu takimda oldugu müddetce oynar, o oynadigi müddetce de forvetteki iki isimden biri o olur. Onun partnerinin da ona göre dizayn edilmesi lazimdir o halde... O özellikleri tasiyan isim Guiza degildir; maalesef...

Bunun icin uygun bir isim, hem savunmanin arkasina kosu yapabilecek hizli bir oyuncu hem de rakiple top arasina girip top saklayabilecek bir oyuncu olmalidir; son vuruslardaki basarisizliklari disinda aslinda Kazim tarzi bir oyuncu bu is icin uygundu denilebilir. Onun da hava topu hakimiyeti tartismali... Ama bütün bunlari bünyesinde toplayan, herbirinde üstü düzey olmasi gerekmiyor, bir golcü örnegin Fransa liginde mutlaka bulunur... Bunlar tabii birer görüs, bana ait bir okuma... Yaniliyor da olabilirim ey talip ama benim gördügüm bu sekilde...

Fabio Bilica


Simdi bakmaya üseniyorum... Link vermek icin. Ama biliyorum ki gecen sezon oynanirken, Bilica'nin transfer edilmesi gerektigini yazmistim. Bu istegim gercek de oldu. Transfer edildikten sonra gördügüm kadariyle taraftarin büyük cogunlugu ondan sikayetciydi. Begenmiyorlardi filan.

Ben ise aksine ona güvendigimi ve bu sezon hatta Fenerbahce'nin en faydali transferi olacagini iddia ettim. Ne akla hizmet bunlari söylemisim, bunlari söylerken ben bu ismi ne kadar taniyor musum; simdi gercekten ciddi ciddi soruyorum kendime...

Son derece riskli oynuyor; bu risk gayet rahat bir sekilde topa sahip oldugu anda o topu cikartirken de sözkonusu oluyor, topal birlikte kaleye dogru hareketlenmis rakiplerine dogru yaptigi hamlerlerde de... Bu ikinci kisimda bahsettigim son derece kontrolsüz hamleleriyle takimin karsi karsiya kaldigi, penalti, serbest vurus vs. sayisi azimsanamayacak düzeyde...

Her seye ragmen yedek olarak takimda tutmak mümkün, seneye statü degisecek mi bilmiyorum, ama 6+2 yabanci oyuncu kurali devam edecekse, Bilica'nin her seye ragmen satilmaktansa yedekte tutulmasinda fayda var... Ama daha iyi bir planlama varsa elde cikartila da bilir... Ama her halukarda takimin göbekte oynayan esas oyuncusu olamaz... Bu kesin...