Futbolla ilk tanistigim zamanlarda Besiktas Türkiye Ligi'ni kasip kavuruyordu. Ben o zaman cevremdeki herkesin Fenerbahceli olmasindan kaynakli bir Fenerbahce taraftariydim ama Besiktas gözümde ligin en iyi takimiydi. Gordon Milne'nin o Besiktas'i saniyordum ki hicbir zaman yenmek mümkün olmaz. Istatistikleri bilmiyor Besiktas'in aslinda diger iki büyük, Fenerbahce ve Galatasaray karsisinda aslinda gecmisi itibariyle daha gerilerde oldugunu bilmiyordum.
Iste Süleyman Seba'nin sebatla belki de, gerisinde kaldigi diger iki büyügünün boyuna yetistirdigi takimi simdi yine istikrarli bir sekilde yok ediliyor. Besiktas'in sahaya koydugu futbol, kadrosundaki futbolcular, bel bagladigi yildizlari, getirdigi ve kovdugu teknik adamlari vs. Insanin Besiktasli olmasina gerek yok bu manzara karsisinda üzüntü duymasi icin. Koskoca bir camia, bir dev nasil bu hale getirilebilir, öfke duymamak mümkün degil...
Karsilasmanin kirilma ani, elbette Delgado'nun kirmizi kartiydi. Hakeme bu kart icin bir sey diyemiyorum, esas sakatlik, bu hakemlik standartini ülkenin basina bela edenlerde. Kurallarda belki yaziyor evet, sizden sari kart isteyen oyuncuya kart göstermelesiniz diye. Ama bu kurallarda zaman zaman elbette esnetilebilir, esnetilmelidir. Yoksa o kurallara bakilirsa her macta korner atislari sirasinda ceza sahasinda yasananlardan dolayi en az dört penalti olmali. Delgado, israrli sekilde faulle durduruluyor Galatasarayli futbolcular tarafindan. Oyuncu artik isyan ediyor, cani yaniyor. Kart göstersene diyor. Refleks. Hakemin otoritesini sarsacak, kendi takima avantaj ve/veya rakip takima dezavantaj saglayacak hicbir sey ifade etmiyor o jest. Yeter artik diyor, yeter. Canim yaniyor. Gör artik. Ve rakip oyuncularin darbelerine maruz kaldigi icin magdur tarafta olan Delgado, bir de üstüne kart görerek, oyun disina atiliyor. Oyuncusu oyundan atildigi icin eksik kalan takim da magdur duruma düsüyor. Az evvel en önemli oyuncusu sürekli faulle durduruldugu icin oyuna hakimiyet kurmakta zorlaniyordu o takim, simdi bir de o oyuncusu atildigi icin iyice magdur taraf oluyor.
Hakem ne icin orda; adalet dagitmak icin. Böyle yaparak adalet dagitilmis mi oluyor pekii? Hayir aksine, yukarda dedigim gibi bir taraf ciddi manada dezavantaja ugruyor. Böyle hakemlik müessesine lanet olsun demek geliyor insanin icinde. Baska birsey degil.
Ilk golde Rüstü'ye faul yapilip yapilmadigi, Lincoln'e yapilan hareketin penalti olup olmadigi konularina da bir sey diyemiyorum artik.
Tabii bu hakem durumu Besiktas'in icler acisi halinin üzerine örtemez. Zapo'ya, Seric'e, Holosko'ya, Bobo'ya bir takimi mahkum birakanlar gitmeden Besiktas'in belini dogrultmasi mümkün degil.