Freitag, 7. Oktober 2011

Turkiye-Almanya: 1-3

Rdivanlar, Feyyazlar, Tanjulardan olusan jenerasyondan sonra cok fazla sevemez oldum bu milli takimi ben. Bir donem Ersun Yanal ile birlikte isinmaya baslamistim ama, onun gonderilisi ve Terim gibi zerre hoslanmadigim bir ismin ustelik de o sekilde gelisi ipleri tamamen koparmama neden olmustu o ip bir daha da baglanmadi aramizda.

O yuzden ben bu takimdan zaten ne umitliydim ne de bu takimin herhangi bir basarisinda herhangi bir mutluluk duymaktayim.

Zaten nasil olsun ki; elinden gelse bir kasik suda senin takimini ve camiani bogmak isteyen Trabzonsporlularin, Galatasaraylilarin sunun bunun yaninda ayni safta yer almak cok da hosuma gitmiyor artik ne yapayim. Sabri yi, Servet i, Burak i, Aurelio'yu filan desteklemek filan zerre kadar icimden gelmiyor.

Itiraf ediyorum; ben futbolsever degil, Fenerbahce severim.

Sike Sorusturmasinin Isaret Ettigi-3

Gectigimiz iki postta olayi neden bir sike sorusturmasi gorunumlu siyasi operasyon olarak gordugumu anlatmaya calistim. Soylediklerim haliyle cok kolaylikla komplo teorisi olarak netilendirilebilecek seyler. Onca tapeler dokulup sacildi ortaliga; nedir yani bunlarin hicbirinin bir manasi yok sorularini da elealmak lazim.

Fikrimi pesinen söyleleyim; kimseyi töhmet altinda birakmak istemem ama, Aziz Yildirim ve gider adi gecen yöneticilerin sike girisiminde bulunmus olma ihtimalini bulunmamis olma ihtimalinden daha yüksek görüyorum. Bunu sadece bu sorusturma sonrasinda akil etmis degilim, gectigimiz sezonlarin sonunda da ve ortada fol yok yumurta yok durumlarinda da sorulmus olsa ayni sekilde cevaplardim.

Cünkü karsimizda, yaklasik 13 senedir bu camur deryasi icerisinde varolma mucadelesi veren bir baskan duruyor. Herkesin pislik icinde oldugu bir dunyada temiz kalarak ancak kaybetmeye mahkum olan birisi. Degil midir ki kendisi kaybedilmis bir sampiyonluk sonrasindan, "anladim ki sampiyonluk sahada kazanilmiyor" demistir. Degil midir ki kendisinin 2006 yilinda buyuk bir koalisyonla sampiyonlugu ve türkiye kupasi ahlaksiz bir sekilde elinden alinmistir. Iki sezon sampiyonlugu son macinda kaybetmis, son uc sezondur sampiyon olamayan bir baskanin ligin son duzlugunda üstelik de bu futbol ortaminda aksi sekilde davranmasi zaten süpriz olmaz mi?

Madem öyle; o halde ben neyin kopmlosunu yazip duruyorum? Efendim sundan:

1. Bu olayi bir toplu temizlik operasyonu olsaydi; sadece Yildirim ve Fenerbahce hedefe konmaz, Trabzonspor ve Besiktas basta olmak uzere baska takimlar cok daha derinlikli sorusturma icerisinde olurlardi. Ve gecmise yonelik girisimde de bulunma cabasina girisilirdi.

2. Aziz Yildirim'in tutuklanir tutuklanmaz medyaya servis edilen dokumanlar, fotograflar, sunlar ve bunlar hep bir noktayi gosteriyordu; Daha emniyetteki sorgusu bile tamamlanmadan kendisinin suclu olduguna tüm türkiye nin inanmasini saglamak.

3. Huseyin Gulerce, Mehmet Baransu gibi futbolla simdiye kadar ne kadar ilgili olduklarini dahi bilemedigimiz ve kendilerinden futbol uzerine en kucuk bir lakirti isitmedigimiz gudumlu isimlerin operasyon patlar patlamaz yaptiklari yorumlar ve verdikleri dezenformasyon mücadelesi.

4. Ahmet Cakar'in Fenerbahceliler Aziz Yildirim'a sahip cikmayi biraksinlar ancak oyle kurtulur Fenerbahce tarzi kulagina fisildanildigi belli olan yorumlari kendinden emin olarak yapmasi; Mehet Ali Aydinlar'in sayet Fenerbahce Aziz Yildirim'i "satsaydi" Sampiyonlar Ligi'ne devam edebilirdi mealindeki laflari, esas gayreti acik eden ipuclari.

Her sey bir tarafa; sadece Fenerbahce nin hedefe oturduldugu bir sorusturma ne kadar inandirci?