Freitag, 18. September 2009

Twente macinin oyuncu bazinda degerlendirmesi


Volkan: Bu ülkenin sinirlari icerisindeki en iyi kaleci, yerli. Ama Rüstü kadar olmasa da zaman zaman cok kötü hatalar yapmakta. Dün aksam da bunlardan bir tanesini yine yapti. Twente'nin ilk golünü hatirlarsak ne demek istedigim daha iyi anlasilir saniyorum.

Lugano: Ben onun özellikle de genel Fenerbahce taraftarinin tanimladigi kadar önemli bir savunma oyuncusu olduguna inanmiyorum, ama Fenerbahce takimi icerisindeki performansi en iyi isimlerden birisi olmaya baslayacaktir. Dün aksam cok fazla siritan hatasi veya pozisyon alma sikintisi yoktu.

Bilica: Bazilari pek begenmemis ama ben dünkü karsilasmada Fenerbahce'de en cok savunmayi begenmistim. Bilica da cok kötü degildi. En azindan takimda görevini iyi yapan isimlerdendi- bence.

Carlos: Herkes savunmanin göbegine yüklenirken de anyisini söylüyordum, simdi de ayni kanaatteyim: Takimin en zayif halkasi bu isim. Dün de cok etkisiz, geriye dönüslerde zorluk yasayan, hücuma cikislarindan da ise yeteri kadar hevesli ve konsantre olmayan isimdi Carlos.

Gökhan: Gökhan icin iyi seyler yazanlari gördüm. Ama ben begenmedim. Ilk yarida Guiza'nin kafa yerine omzuyla vurmaya calistigi bir ortasinin disinda basarili hicbir hamlesi yoktu. Bazi anlarda ise pas verecegi yerde kaleye sut cekmesi veya fazladan bir calim daha denemeye kalkmasiyla benim gözümden kirik not aldi.

Cristian: Bu adamin, kadrodaki diger isimleri düsündükce bu takimin onbirinde isinin olmadigina inaniyorum. Ötesi yok. Daha fazla birsey yazmaya bile degmez onunla ilgili.

Emre: Fenerbahce'nin son zamanlardaki en formda ve en istikrarli ismi. Cok verimli olamadi ama, hem rakibine önde basmaya calisma hem de aldigi toplarla rakip kaleye gitme cesareti göstermesiyle yine de takimin en iyilerindendi...

Santos: Son günlerde formsuz Santos. Daha dogrusu geldigi günden bu yana istikrarli bir düsüs icerisinde. Dün de etkisizdi yine. Kayboldu gitti. Cizgiye inmeye, rakibi cepheden öldürücü sutlariyla sarsmaya hic calismadi. Ikinci yedigimiz golde ise yaptigi hata ile onu sol bekte oynatmaya niyetlenenlere de cevap niteligindeydi. Solbek oyanayabilecek bir isim o topu cezasahasi icine degil, kornere celerdi. Santos ise rakibinin ayagina birakti adeta topu. Ama yine de ben inaniyorum bu isme. Bir Cristian degil o. Kumasindan cok memnunum. Takimin performansi yükselirse o da iyilesecektir.

Kazim: Gayretli bir isimdi ama oyun disiplininden kopmasi meshurdur kendisinin. Her seye ragmen cabasi önemliydi. Digerini görünce.

Alex: Takimin en etkisizlerindendi. Hatta bu tip maclarda genelde kaybolur zaten Alex. Öldürücü bir ara pasini, etkili bir serbest vurusunu bekleyip dururuz sürekli. Gelirse, ne ala; gelmezse de silinip gidiyor macin icinden.

Guiza: Bu adam golcü degil. Harika bir ortaya kafa yerine omzuyla vurmasi bir kez daha kanitladi bunu. Özelligi caliskanligi ve savunma gerisine yaptigi kosulari. Bunlari yapamayinca da kaybolup gidiyor.

Topuz: Oynamak zorunda oldugu yer bence uygun degildi onun icin. Muhtesem bir serbest vurusla sonuca etki eden isimdi. Ne kadar yerinde bir hamle olur bilmiyorum ama, Cristian'in yerine onun oynamasini isterdim.

Beklenen hezimet; Fenerbahce- Twente: 1-2


Fenerbahce'nin Avrupa Ligi'ne maglubiyetle baslamasi bizleri cok üzdü tabii ki. Ama beklenmiyordu desek; yalan olur. En azindan kendi adima bunu söyleyebilirim. Hatta Sion ile yapilan rövans karsilasmasinin ardindan yazmistim bunu.

Fenerbahce bir Avrupa maci icin aslinda mantikli denilebilecek bir taktiksel anlayisla cikmisti sahaya. Yani tempoyu düsük tutmaya calisiyor, öncelikle geride acik vermemeye önem gösteriyor, firsat bulursa da ileriye cikmaya calisiyordu. Bu, döneminizde en cok itibar gören taktiksel anlayis, uluslararasi maclarda.

Lakin burda bir hususun altini cizmekte fayda var: Twente kim idi ki, Fenerbahce onun karsisinda da bu bahsettigim tedbirli anlayis ile oynamaliydi? Sahip oldugu potansiyel ile Fenerbahce'nin Twente'yi dümdüz etmesini, Avrupa Ligi'nin tepesini zorlamasini beklemeye sonuna kadar hakkimiz var. Ötesi berisi yok bunun. Kimler bu kupada son yillarda final oynadi; Bremen, Shaktar, Zenit, Rangers, CSKA vs. Bu ekiplerin hangisi Fenerbahce'den "sinif" anlaminda daha yukarda? Hicbiri.

Ama sahadaki oyuna baktigimizda; Fenerbahce'nin top cevirme ve sahaya yayilma konusunda rakibinin gerisinde kaldigini görüyoruz. Savunmada cok büyük hatalar yapmadi; belki de rakibinin capi buna müsait degildi, ama hücum anlaminda da tam manasiyla sefilleri oynadik. Maalesef.

Cözüm nedir diye soracak olursak; benim buna verecek cevabim yok. Bu haddime düsmemistir. Ben sorunlarin ne oldugunu söyleyebilirim sadece.

Ona göre bakarsak da Fenerbahce, Aziz Yildirim'in agzindan cikan öpen takim olma vaadini gercekleyemeyecegini göstermekte. Hakikaten de gecen sezonun verem eden takimini büyük oranda koruyarak yepyeni bir takim yaratmanin cok olasi olmadigi acikti. Üstüne de, Avrupa'ya nazaran daha temposuz ve futbolun daha az "isirgan" oynandigi bir ligten iki tane cok fazla da bilinmeyen ve nasil cikacaklari merak edilen iki isim transfer edilmisti. Neticede onlardan bir tanesi de kofun kofu cikinca Fenerbahce beklentilerin uzaginda kalmakta gecikmedi.

Kisa vadede büyük bir degisimi beklemiyorum. Gruplardan cikabilirsek cikariz, ama onun bir ötesine gecebilme olasigi yok bence takimin. Ligte de puan kaybi yasarsa Fenerbahce belki dizilis ve taktik anlayislarinda degisiklige gidebilir Hoca, ama hala en degerli oyuncusu Alex olan bir takimin hangi sistemi ve dizilisi denerse denesin olaganüstü bir degisim gecirmesi mümkün degil. Sonumuz cok parlak degil.