Sonntag, 28. Februar 2010

Volkan Demirel


Volkan A Milli Takimin 1. kalecisi... Bu da haliyle, ondan iyi kaleci mi olur, adam Türkiye'nin en iyi kalecisi iste düsünecesine variyor... Servet ile Gökhan Zan da ayni takimin stoperi, o halde onlari da tartismayalim...

Yani suna varmaya calisiyorum; bence bu takimin birinci kalecisi olamaz Volkan. Zaman zaman yaptigi kurtarislarla sonuca etki ettigini biliyoruz. Ama zaman zaman da yaptigi cok büyük hatalarla yine sonuca etki ettigini biliyoruz; bu sefer negatif anlamda... Yurt icinden belki Volkan'i kulübeye mahkum edecek kalibrede kaleci bulamayacagiz, ama yabanci transfer haklarindan birisi mutlaka burda degerlendirilebilir... Volkan'dan cok daha iyi, ama ülkesinin milli takim kalecisi olmayan pekcok kaleci dünyada bulmak mümkün. Bu da Volkan'in sirft milli takimin birinci kalecisi olmasindan hareketle tartisilmamasi gerektigi düsüncesini zayiflatir saniyorum...

Örnegin Bundesliga'nin düsmemeye oynayan takimlarindan birisi olan Mainz'in kalecisi Müller, birakin ilk ücü muhtemelen Almanlarin 5. siradaki kalecisi bile olmayacaktir. Ama Fenerbahce formasi altinda olsa Volkan'dan kat be kat üstün bir kaleci oldugunu görebilecegiz...

Bilica, Cristian ve Guiza'nin arkasindan Volkan ismini de tartismaya acmam, biraz da Fenerbahce'nin kalesinden forvet ucuna kadar bir zincir halindeki hattinin aslinda ne kadar cürük oldugunu göstermek adina...

Volkan Babacan ismi icin ise, Daum'un yillar evvel Volkan Demirel icin söylediklerini düsünüyorum: "Onu kalede görünce dehsete kapiliyorum."

Cöküse dogru sürüklenirken/ Istanbul B.B-Fenerbahce: 2-1

Son haftalardaki görece iyi futbol, takimin son yillardaki mücadele ortalamasinin üzerinde bir mücadele ama bir türlü sonuca gidememe, bilakis cok talihsiz gollerle sürekli hüsrana ugramanin neticeisinde bu hafta artik o azmin ve mücadelenin de kirilacagini ve daha geriye gitmis bir takim görecegimizi tahmin ediyordum...

Bunda pek yanilmadim saniyorum. Isler islemez hale gelince bir anda kadro ne kadar süklüm püklüm görülmekte degil mi gözümüze? Halbuki bu süklüm püklümlük, Deniz ve Selcuk'tan degil bence... Takim son haftalarda yasadigin talihsizliklerin soktugu depresyonun icerisinde... Bu haliyle de bu takim galip gelebilir ama kader aglarini zaten haftalar öncesinden örmüstü...

Geriye baktigimizda manzara cok icacici degil lakin hani önümüze baktigimizda isik görüyor muyuz iste o da maalesef benim icin tartismali... Bu mesele bu sezon sampiyon olup olmama meselesi degil... Ondan baska bir sey benim rahatsizligim. Sampiyon olmamaya zaten cok fazla itirazim yok; önemli olan yapisal hamleler yaparak saglam temeller üzerine oturan sistemli bir takim kurabilmek...

Bu konuda ise Fenerbahce yönetiminin iyi niyetinden eminim ama becerisinden süpheliyim... Bir seyi dogru yaparken baska pekcok seyi yanlis yapabilmekte... Su Fenerbahce kadrosunu inceliyoruz iste son postlarda... Buna devam da edecegiz, bu kadroda, Alex'i cikarttigimiz zaman bir de birazcik Emre'yi; olmadigi anda takimin cok büyük bir güc kaybina ugradigini söyliyebiliyor muyuz?

Sorun iste bu kadroyu kuran futbol aklinda... Aykut Kocaman-Daum hamlesi bence iyi bir hamleydi, ama buna mukabil, Cristian-Santos ile nihayete erdirilmis, transfer stratejisi o derece yanlis...

Beni ümitsizlige iten ise bu yanlislari görüp onlari düzeltmek yerine, dogru yaptigi seyleri bozmasi... Yani Daum'u ve Aykut'u gönderip, kadroyu ayni akilla devam ettirmek, beni korkutan bu...