Montag, 13. April 2009

atv Haber nereye kosuyor!

Evvelden beri atv-Sabah grubu, Dogan Medya'dan benim icin daha sempatik olmustur. Bu Dinc Bilgin-Zafer Mutlu ikilisi bu gruba sahipken de böyleydi...

Her ne kadar sikisik durumlarda, mesela 28 Subat sürecinde, en az digerleri kadar devletciyse de, laiklik konusundaki takintilari o zamanlarda, yine Dogan Grubundan farksizsa da,
onlara nisbeten cogu zaman daha liberal, daha özgürlükcü, daha renkli bir medya grubu niteligindeydi...
Grubun basina gelenler medya dünyasini birazcik yakindan takip edenlerce biliniyor. Bir süre her yere sahip olmak isteyen Aydin Dogan tarafindan el konulmaya calisilmistir. Sonra bu olmayinca, yine ayni kisiler tarafindan kendi icerisindeki cok büyük bir kadro kopartilarak Vatan Gazetesi olusturulmustur. Amac bellidir; Dogan'in güdümündeki Vatan Gazatesi sayesinde Sabah iciye gücsüzlestirilecek ve Hurriyet-Milliyet sektörde iyice yalnizlasacaktir. Biraz da bütün bu kötücük isler beni bu gruba daha cok sempati beslememi saglamistir.
Hic sevmedigim halde Fatih Altayli yönetimindeki Sabah'i Ciner Grubundayken Hurriyet ile olan cekismelerinden desteklemisimdir. Sonra yine nasil olduysa grub TMSF'ye gecmistir... Ondan sonra da AKP'ye yakinligi bilinen Ahmet Calik grubu devraldi.
Gelecek olan tepkiler, özellikle Dogan Medyasindan belliydi. "AKP Sabah ve atv'yi de ele gecirdi." "Sabah ve atv artik AKP'nin yayin organlaridir" vs. Bu böyle olmasa da öyle denilecekti. Cünkü bu grubun prestijinin düsmesi, yitmesi, raytinglere, tirajlara o da, haliyle sektördeki gücüne yansiyacakti.
Calik grubu aldiktan sonra malum, atv Haber'in basindaki isim Ali Kirca, Show Tv'ye transfer oldu. Anlasilan Ali Kirca da bu yeni patronlarin AKP elemanlari olacagini düsünüyordu. Böyle bir seyi, yani ayriligi Calik'in istedigini düsünmüyorum ben, zira kendisi Hincal Uluc gibi, Erdal Safak gibi bütün merkezci, laikci, devletci isimleri gazetede tuttu. Eminim Ali Kirca ile de haber merkezinde devam etmek isterdi...
Neyse, Ali Kirca'dan bosalan haber merkezinin basina, son olarak Fuat Ugur isimli bir zat getirildi. Fuat Ugur yönetimindeki atv Haber ise, tam da rakiplerinin iddia ettigi gibi yandas medya yayin organi olma konusunda hizla ilerliyor...
Birkac örnek vereyim...
Secim arifesinde, kendisi hakkinda cok lekeleyici suclar bulunamayan Kemal Kilicdaroglu'nun kardesinin yaptigi bir takim usulsüzlükler isitilip isitilip atv Haber'de ekranlara getiriliyordu.... Haberin anonslari ise söyle oluyordu genelde: "Kilicdaroglu'nun yolsuzluklari..."
Sadece bu da degil... AKP'nin elinde olmayan ama kazanilmasi istenilen bazi önemli noktalarda rakip adaylar üzerinde sürekli yipratici yayinlar yapildi. Mesela Eskisehir BB Baskani Büyükersen'in, yolsuzluk yaptigi iddiasi bir hafta boyunca ekranlarda döndü durdu atv Haber'de. Ilginctir secimden iki hafta önce oluyordu bu. Adana'daki Aytac Durak'in secim yatirimi olarak vaktinden önce hizmete soktunu iddia ettikleri metroyu da haber yaptilar... Secimden sonra da, Adana'da secimler israrla hile yapildigini vurgulayici yayinlar yaptilar... Güvenlik kameralariyla elde edilmis ne oldugu da cok net anlasilmayan, sadece valilikte secim aksami sürekli bir takim secim pusulalariyla mesgul olan insanlarin calismalari yansiyordu ekrana. atv Haber bunlarin oy pusulasi degistirilmesi oldugunu iddia ediyordu. Arkasi cikmadi elbette...
Tabii bütün bu cirkinlikler cezasiz kalmadi... Birkac ay evvel diger üc büyük kanalin haberlerini hemen ensesinde dolsan, raytinlerde ilk 15'lerde dolasan atv Haber artik, Fox Haber'in dahi gerisinde ve 30. Siralarda geziniyor... Daha da asagiya düsmesi saniyorum muhtemel... Umarim öyle de olur...

Fenerbahce ve Galatasaray üzerine oyunlar oynaniyormus!


Galatasaray'in baskani Adnan Polat dün mactan sonra "Fenerbahce ve Galatasaray birlikte bu yarisin disinda tutulmaya calisiyordu, bu plani uygulamaya calisanlar basardi..." diyor...

Sonrasinda ordaki muhabirlerden bir tanesi federasyon baskanindan bahsetmeye calisiyor, ve Polat'in tepkisi, "birakin onu ya..."

Besiktasli degilim allahtan. Olsaydim sayet, yillardir bu üc büyük arasinda aleyhine yapilan hakem hatalarinda uzak ara ön sirada olan takimin taraftari olarak bu aciklamalar karsisinda öfkeden deliye dönerdim... Cok parlak bir performansla olmasa da, en azindan üzerinde leke olmayan bir sampiyonluga dogru kosarken bir baskasinin bu basarinin üzerine böyle bir leke calmaya calismasina karsi deliye dönerdim... Allahtan degilim de, aklimi koruyabiliyorum... 

Neyse biz Polat'a elalemin basarisina leke sürmeye calisacagina Allah korusun yikilsa yüzlerce insanin hayatini tehlikeye atacak olan su stadin hesabini ver diyerek cekilmek istiyorum aradan.

Delikanli Arda....


Arda ile ilgili övgü dolu satirlarimin mürekkebi daha kurumadan onun dünkü mac sonunda yaptigi aciklamalar bana iyi bir kapak oldu.

Meger ne safmisim bu kisiyi sempatik ve sevimli bulurken.

Semih'le yasadigi olay sonrasinda Arda'yi dinlerken, karsimda Kurtlar Vadisi'nden firlamis, veyahut "üsüyoruz Reis, herseyi yapabiliriz"ci Ozan Kütahyali'yi yumruklayan lumpenlerden birisiyle karsi karsiya oldugumu düsündüm.

Semih'e kac yumruk attigindan bahsediyordu bögüre bögüre. Kendisinin bir yumruk fazla atmis olmasindan ne kadar da memnundu. Belli ki bu sayisal yumruk üstünlügü onun özgüvenini parlatmis bir hayli, "biz büyüklerimize saygi gösteririz ama büyüklerimiz de büyüklügünü bilsin yoksa haddini bildidiriz böyle icabinda" yollu seyler söylüyordu, gerdanini kivira kivira...

Aferin Arda, delikanli oldugunu, yigit ve bilegi kuvvetli oldugunu herseyden evvel bundan cok büyük bir memnuniyet duyacagina emin oldugun taraftarlarina gösterdin. Futbol oynamayinca acigi neyle kapatacagini iyi biliyorsun belli ki. Bu yolda sana hayirli yolculuklar artik...

Gün Lugano'ya vurma günü müdür?

Futbol adina özellikle Fenerbahce cephesinde hicbir sey olmadigi icin daha fazla dünkü derbi üzerine yazmak istemiyordum. Hele ki, futbol oynayamayan yeteneksizlerin taraftarlarini rakip takim oyuncularina yaptiklari cirkefliklerle tavlamaya calisanlarin zehirledigi zemini tartisma konusu etmemeye özellikle de önem gösterme niyetindeydim...

Ne ki, mactan sonra Galatasaray cephesinden gelen aciklamalar, futbolcularin ve kimi taraftar bloglarinin yazdiklari bu konudaki inadimi kirdi...

Simdiye kadar, blog arsivi istenirse taranabilir, Fenerbahce'de en sevmedigim oyuncularin basinda Lugano geldigini, onun "psikopat" triplerinden hic hoslanmadigimi, böyle bir oyuncuyu Fenerbahce formasi altinda görmek istemedigimi, esasinda onun bu tavirlarinin en cok da Fenerbahce'ye zarar verdigini, sürekli nefret objesi oldugunu, takimi cok kritik anlarda yalniz biraktigini vs vs vs söyledim durdum...

O yüzden bugün gönül rahatligiyla kendisine karsi gerceklestirilen bu linc karsisinda yanibasinda konumlandirabiliyorum kendimi. Yanindayim derken, Emre'ye attigi kafayi savunuyor degilim elbette.

Derdim baska...

Mac sonunda, yöneticilerin, futbolcularin agzinda dünkü rezaletin tek bir nedeni vardi: Lugano. Fenerbahceli Lugano'nun yaptigi hareket bu olaylari bu noktaya getirdi deniyordu. Hakan Sükür TRT'de diyor ki, bu hareket insanlik disi. Arkadan yapiyor. Oyuncu korumasiz. Yaptigi tek bir sey var bunlari söylerken: Galatasaraylilarin bu hareket sonrasi yaptiklari anlasilabilir göstermek. Lugano bunu hak etti demeye getiriyor. Sabri'nin mac basindan beri yaptiklarindan bahsedilmiyor. O oyunu zehirlemiyor sanki... Emre Asik, dünkü macin sonucunda neredeyse Hz. Isa muhteremliginde nitelenmeye baslandi: "Hakem Emre'ye neden kirmizi kart gösterdi anlamadim. Zavalli Emre, hem kafa yedi, hem kirmizi kart". Sözkonusu olan oyuncunun, Türkiye'nin en centilmen oyunculari listesinde ilk bes yüze dahi giremeyecegini biliyoruz. Onu yillardir izliyoruz, Lugano'dan daha makbul bir isim olmadigini hepimizin malumu... Nasil bunlar bilinirken, Emre Asik icin sütten cikmis ak kasik muamelesi yapilabilir...

Her sey bir tarafa, Lugano'nun atmis oldugu kafa nasil oluyor da, oranin böyle savas alanina dönmesini hakli cikartabiliyor? Kendi sahasinda galip gelemeyen ve Türkiye Kupasi, Uefa derken bu beraberlikle birlikte artik ligi de kaciran futbolcularin taraftarlarina sirinlik gösterisi yapmasindan baska birsey degil bu saldirganliklar...