Bugün NTVSpor'daki 14/16 programında dinledim kendisini. Spor dünyasında şimdiye kadar Özhan Canaydın ve Sülayman Seba da dahil olmak üzere bu derece beyfendi ve düzgün profil çizen bir adam dinlememiştim şimdiye kadar.
Olası bir görev değişimiyle Aziz Yıldırım'ın yerine geçmesi ihtimali belirirse en ufak bir endişem dahi olmayacaktır; bundan emin oldum o kısa süre içerisinde.
Neyse bunun en azından kısa vadede gerçekleşmesi zaten sözkonusu değil, biz onun şu andaki hizmetleriyle yetinmeye devam edelim... Edelim etmesine de her durumda keyfimizi kaçıracak bir durumun belirmesi zaruri mi dir diye isyan da etmeden duramayacağım. Evet lafı, federasyonun yabancı sınırlamasında yapacağı yeni düzenlemeye getireceğim... Halem 3+1 olan bu sınırlamanın 2 ye düşürülmesi sözkonusuymuş. Sebbi de malum; bizim çok bilmiş spor adamlarımızın ezeli ve ebedi kaygısı 'yabancı oyunculardaki serbestliğin yerli oyuncu yetiştirme konusunda sebep olacağı olumsuz etki'.
Oyuncu yetiştirmenin önündeki en büyük engelin yetersiz altyapı ve bu sporun az olan popülaritesi iken, düşma olarak yabancı oyunsu sayısının belirlenmesi ne büyük akıl tutulması ve basiretsizliktir...
Futbolda da aynı köhne zihniyetin kasıp kavurduğu bir dünya ile muhatabız. Herkes Mehmet Topuz'un bunca değerdeki oyuncunun daha fazla katkı sağlamasıyla meşgul. Ama onun o etmez değere ulaşmasını oluşturan koşullar nedense birkaç aklı başında insan dışında sağlıuklı bir şekilde sorgulanmıyor.
Yeniden voleybola dönelim. Fenerabçe Acıbadem Kadın Voleybol Takımı'nın en etkili ve elde ettikleri olağanüstü başarının gerisinde; hani teknik ekip, yönetimi ve Sayın Mehmet Ali Aydınları bir kenara bırakıyorum; Osmokroviç ve Gamova idi... Dricks'ın katkıları da yabana atılamaz. Yerli oyuncularımız da çok gayret gösterdi ve mücadele etti; eyvallah ama; nerdeyse her servisini ya fileye ya da oyun alanı dışına atan Çiğdem, her smaçlarında bloca takılan Eda ve Seda'nın eline kalsaydı bu takım tek başına, bence bırakın finali gruplardan çıkması süpriz olurdu...
Dilerim bu cağdışı zihniyetin ürünü yürürlüğe konmaz. Umarım en azından Fenerbahçeliler bu saçmalık karşısında sistemli bir şekilde karşı mücadelesini verir. Bu başarı bir defa ile sınırlı kalmamalı çünkü.