Samstag, 9. Mai 2009

Selcuk Sahin


Konfederasyon kupasında 3.lük maçı olan ve 2-1 kazandığımız Kolombiya maçı hariç tüm maçlara ilk 11’de başlıyordu Selçuk. 1999 yılında Hatayspor’da profesyonel olalı henüz daha 4 yıl geçmişken burada olacağını belki o bile hayal etmiyordu. O günleri hatırlayalım. Dünya kupasında elde edilen başarının ardından gelen ve 3.lük ile taçlandırılan Konfederasyon kupası başarsının ardından herkes Şenol Güneş’i ayakta alkışlıyor ve yarattığı bu yeni takıma övgüler düzüyordu. Ama arkasının gelmemesi Şenol Güneş’in bu takımın arkasında durmaması hem Türkiye’yi  Euro 2004’den hem de Şenol Güneş’i koltuğundan ediyordu. 

Selçuk o günlerde çoktan Fenerbahçe’nin yolunu tutmuş ve daha ilk maçında eski takımı İstanbulspor önünde yaptığı bariz hatalarla hem takımını hem de Enke’yi yakmıştı.

O günden  bu yana yaklaşık 6 yıl geçti. Selçuk bırakın ilerlemeyi kendini bir adım bile geliştirebilmiş değil. Bunda elbette çok sık forma şansı bulmamasının payı vardır. Ama son iki yıl, hadi geçen yıl yaşadığı sakatlık sorunu nedeniyle o yılı da saymayalım bu yıl bir arpa boyu bile yol almadığını görüyoruz. Hala aynı Selçuk…Topla çıkarken seyircinin yüreği ağzında hala. Hala aynı Selçuk…Topu ayağına aldığında kendi etrafında dönen basit oynamayı beceremeyen ve macera arayan…Geldiğinden beri helal olsun süper top oynadı diyeceğimiz benim hatırladığım bir maçı bile yok üstelik.

Ve  6 yılda bir arpa boyu yol alamamış Selçuk Fenerbahçe ile kontrat yenilememekte diretiyor. Alınan haberler yıllık 1,5 milyon euro ücret istediği yönünde. Anlaşmanın yapıl(a)maması gayet normal çünkü Selçuk o pahada bir adam asla değil. Fenerbahçe standartlarında o parayı ettiğini düşünmesi sanıyorum ona bu parayı isteme cesaretini veren.

En son Sivas macinda Stuttgart'tan izlenmeye geldigi yönünde haberler vardi. Thomas Hitzlsperger gibi Alman milli orta saha oyuncusunun, Martin Lanig, Sami Khedira gibi genc ve gelecek vadeden oyuncularin yaninda o formayi ona vereceklerini düsünüyorsa hic cekinmeden, kendisine ve bize bir iyilik yapip gitsin. Yolu acik olsun. Ama Ernst gibi kalburüstü bir adamin Almanya'daki vergi oranlarinin yüksekligi nedeniyle (gecmisteki Ailton örnegi gibi) Schalke'den alacaginin fazlasini almak icin buraya geldigini düsünürsek Stuttgart'in Selcuk'a o parayi vermeyecegini tahmin etmek cok zor degil. Sonra Yusuf abisi gibi sagda solda demecler verirken görmeyelim onu.

 
Fabio Luciano

3 Kommentare:

cikkoleite hat gesagt…

Türkiye´de cogu takim Selcuk´un oynadigi bölgelerde yabanci oyunculari ve hizli,seri oyunculari tercih ediyorlar.Selcuk´un dezavantaji fizigi.Ayagina top geldigi zaman ona baski yapan rakip oyuncular genelde teknigi yüksek ve seri oynayan oyuncular.Yaninda Appiah veya Marco oldugunda ise performansi hep yüksekti Selcuk´un keza Marco da Appiah da Selcuk´da olmayan hizli oynama acigini kapatiyorlardi.Bu sene de dikkat ederseniz Aragones Selcuk´un bu eksikligini Deniz ile degil de daha cok Marco,Appiah kategorisine giren Emre´yi tercih ediyor.

Fabio Luciano hat gesagt…

selçuk yetenekleri kısıtlı bir oyuncu.bu tabii ki suç değil.fakat yeteneklerinin farkında olmamak başka bir şey.kesici özelliği,mücadelesi artıları.fakat basit oynamayı bir türlü becerememesi,topu ayağına aldığında bir şeyler yapacakmış gibi tutup dönmesi ve sıkışınca el bombası gibi o topu arakadaşına atıp onu zor durumda bırakması antipatik yapıyor onu.

halbuki defansın önünde 3.bir stoper gibi olsa,basit oynayıp topu en yakınındaki arkadaşına vakit geçirmeden verse tepkilerden biraz olsun kurtulmuş olacak.

Bolat hat gesagt…

Fenerbahce taraftarlari topla oynamayi becerebilen oyunculari digerlerinden daha yukarda tutar... Maalesef bu böyledir... O yüzdendir ki, is ahlaki sifir, kaprisli ve sevimsiz bircok futbolcu özellikle Brezilya'dan gelmis olanlari haketmedikleri mertebelere yine bu yönleri sayesinde ulasmistir...

Ama öbür taraftan, yetenksizse de caliskanligiyla takimina sürekli birseyler katmis ve ayni zamanda kendisini gelistirmis isimleri unutmamaya özen gösterir... Ümit Özat bunun en iyi örnegi... Ama yine de hicbir zaman mevkisinde Carlos'tan daha verimli olmus olmasina ragmen (istatistiksel anlamda) Fenerbahcelilere sorsaniz Ümit gibileri degil Carlos gibileri öncelikli olarak tercih ederler...

Ümitgiller familyasindan diyebilecegimiz Selcuk, Deniz gibi oyuncularin zaten böyle bir dezavantajli vardir en basta... Ama bunun yaninda, Ismail Bey'in (Fabio Luciano) söylediklerine bu anlamda katiliyorum, Selcuk kendisini gelistirme adina cok fazla mesafeyi maalesef katedememistir... Üc farkli hocayla calisti ve hani birisi ona haksizlik etti denilse, digerleri etmis olamaz... Kaldiki bu sezon Aragones'ten misliyle sans da bulmustur kendisi... Gerci itiraf etmek gerek bu sezon geldiginden bu yanaki en iyi performansini sergiliyor ama bu haliyle Fenerbahce'nin olmasi gereken orta saha dinamosu Selcuk mu olmali derseniz, bence yine de yeterli degil...

Yani söyle bir baktigimizda Mehmet Topal'in kumas olarak Selcuk'tan daha iyi oldugu iddia edilemez, ama onun yol aldigi mesafe ile Selcuk'unki kiyaslanamaz dahi...

Stuttgart söylentilerinin ise cok asli olduguna inanmiyorum... Yani cok büyük bir süpriz olur benim icin böyle birsey gercek ise sayet...