Sonntag, 10. Mai 2009

Calimbay'a elveda denilecek mi?



Eskisehirspor ligte sempati duydugum takimlarin (Fenerbahce'den gayri) basinda geliyor... Ligte kalmalarini o bakimdan yogun bir sekilde arzuluyorum... Sadece benim gömlün icin degil, ligimizin kalitesi acisindan da önemli oldugu kanaatindeyim Eskisehirspor'un ligteki varliginin... 

Üc büyüklerden sonraki en iyi taraftar topluluguna sahip... Sahip oldugu degerli mazisi, güclü gelenegi, kendi sehirlileri disinda taraftar topluluga sahip olan ender takimlardan birisi olmasiyla bu ligten hicbir zaman düsmemesi gereken bir takimdir Eskisehirspor...

Simdi böyle bir takim, kümede kalma mücadelesi vermekte... Ne aci... Halbuki onlarin simdi Bursaspor ile birlikte UEFA'ya katilma mücadalesi icin savasmasi gerekiyordu... Bu haftaki galiyebitle önemli bir is yaptilar ama hala 16. siradaki Konyaspor'un sadece 1 puan üzerindeler... Yani hala ciddi manada bir düsme tehlikesi var... 

Ikinci Ligten henüz cikilmis olunan bir sezonda küme düsmeme mücadelesi vermek kabul edilebilir bir durum... Normal sartlarda... Ama Eskisehirspor'un sahip oldugu imkanlari ve herseyden önemlisi elindeki kadrosunu görünce bu durumun oldukca dramatik oldugu ortaya cikiyor...

Tabii bütün bunlarin tek basina degilse bile büyük ordan sorumlusu "capsiz" Riza Calimbay... O Riza Calimbay ki, Fenerbahce tribünleri kendisene saygisizca kapici cocugu diye saldirdiklarinda "evet benim babam kapici evet, ama ben kendimi gelistirdim, Ingiltere'ye gittim kurs gördüm " gibilerinden sacma sapan bir cümleyle cevap vermistir... Bu düsünce denklemine sahip olan birisinin teknik direktörlük meziyetlerinin bize sunduklari üzerinde süpheye düsmek zaten makuldür ve ortaya cikan sonuc da bunun somut karsiligini ifade etmektedir... Dilegim o dur ki, Eskisehirspor ligte kalsin ve fakat basindaki bu isimden bir an evvel kurtulsun... 

Keine Kommentare: