Mittwoch, 15. April 2009

Bunlar mi örnek alinmasi gereken kisiler...?


Biliyorum, konu biraz bayatladi... Biliyorum, o berbat karsilasmayi cok uzattik. Ama su resim icin ben de icimde kalanlari yazmazsam rahatlayamayacagim bir türlü...

Malum, derbide yasanan olaylari kinarken pek kaliteli medyamiz bu yukardaki fotografi göstererek, bakin bir bizimkilere, bir de bu dünyaca ünlü oyunculara... Keske bizim oyuncularimiz da bu ustalarindan birseyler ögrenebilselerdi gibilerin beylik laflar... Siki bir Galatasarayli oldugunu bildigimiz yakisikli ankirmen Ali Kirca bile fönlü saclariyla ayni seyleri söylüyordu, etkileyici olduguna emin oldugu tok sesiyle oynaya oynaya.

Agiz birligi edilmiscesine yapilan bu yorumlara ciddi bir itirazim var.

Öncelikle örnek oldugunu iddia edilen bu iki isme bir bakalim...

Carlos... Yardimci hakeme, orospu diyen oyuncu degil mi o? Hakeme su sisesi attigini da hatirliyorum. Gecenlerde de Bünyamin Gezer'e, Kayserispor macinda gösterdigi kirmizi kart icin deli isareti yapmisti... Kendisi ayni zamanda, alenen mac secen, özellikle de deplasman maclarindan zerre kadar saglamadigi konsantrasyonu ile sürekli kötü performans sergileyen ama ne hikmetse Kadiköy'de cok degisen bir isim... Bu mudur, ahlakli sporcu, bu mudur profesyonellik?

Lincoln... Hani su sürekli izinsiz ülkesine giden oyuncu... Disiplin kurallarini hice sayan... Kendisini oyundan alan hocasinin üzerine yürüyüp küfürler savuran... Caninin istedigi deplasmanlara gidip istemedigine gitmeyen... Maclarda bol bol kendini yere atip haksiz penalti ve serbest vuruslar kazanmaya calisan isim..

Bu mudur profesyonellik, bu mu örnek olmasi gereken isim?

Itirazimin ikinci temel noktasi su:

Profesyonellik demek, kisinin takimdan kendisini soyutlamasi mi demek ayni zamanda? Futbol, kollektif bir spor dali. Bir takim sporu... Oyuncudan beklenen takimla bütünlesmesi... Kendisini o takimin bir parcasi olarak hissetmesi ve takimdaki diger oyuncularla arasinda aile baglarini andiracak en azindan saha icerisinde bir yakinligin kurulmasi...

Pekii bu iki isim ne yapmaktadir... Sahada kan gövdeyi götürürken, umursamazca olaylari izlemesi, aslinda kendilerinin profesyonellik denilen "naneyi" sadece para kazanmaya indirgediklerini gösteriyor... Kendilerinden tarafimizca beklenen, tabii ki gidip mevcut kavganin bir parcasi olmasi degil... Beklenilen, mesela Lincoln'ün Arda'yi, Carlos'un Semih'i ayirmasidir... Guiza, tam da Arda Semih'e o övgüyle bahsettigi yumruklarinindan birini atarken yüzünü burusturarak Semih'in önüne siper olmusken yakalanmis objektiflere... Pekii Guiza, profesyonel degil midir?

Lincoln icin daha fazla bir sey söylemeyecegim, gerisi Galatasaraylilari ilgilendirir, ama bir Fenerbahceli olarak, mesela PVH'nin böyle bir durumda yanginin tam da orta yerinde olacagindan adim gibi eminim, o yüzden Carlos buralardan gittiginden hicbir zaman bir PVH gibi yer etmeyecektir, taraftarlarin gönlünde. Nedeni, yukardaki fotograftaki durusta gizli...

2 Kommentare:

cikkoleite hat gesagt…

Sorun bu 2 sahsin olaylari gülerek,eglenerek izlemeleri cünkü ortada komik birsey yok o gün orda bir trübün faciasi bile yasanablirdi.Ortam böyleyken insanlar bu tecrübeye sahip oyunculardan biraz saygi ve o tecrübelerini kullanmalarini bekliyor.Bir Roberto Carlos böyle durumlarda insiyatif alip kendi takim arkadaslarini sakinlestirmeyecekse ne gibi katkisi olacak Türk futboluna?

Bolat hat gesagt…

Elbette...