Montag, 22. März 2010

Trabzonspor-Galatasaray: 1-0// Yabanci sinirlandirilmasi kaldirilmali

Itiraf etmeliyim ki Trabzon deplasmanindan Galatasaray'in puan kaybiyla dönecegini hic tahmin etmiyordum. Ilginc degil mi? Sözkonusu olan deplasmanda neredeyse hic kazanamayan bir Galatasaray ve diger tarafta bu sene henüz daha mac kaybetmemis bir Trabzonspor iken bile... Zira Trabzonspor uzun zamandir sadece sampiyonluktan erken kopmakla kalmiyor sahip oldugu büyük takim tanimlamasina tezat sekilde büyük maclari kazanamiyordu. Hani yillar öncesinde de Trabzonspor sampiyon olamiyor, yaristan erken kopuyordu ama- su Ünal'li, Hami'li, Lemi'li, Iskender'li ve daha sonra yine Hami, Abdullah, Ogün, Sota vs.li takimlardan bahasediyorum- kolay kolay büyüklere puan kaybetmiyordu.

Lafi biraz uzatacagim ama kusura bakmayin bu noktada aklima gelen bir iki mactan bahsetmeden gecemeyecegim... Fenerbahce, kimin calistirdigini hatirlamadigim bir dönemde, Trabzon deplasmanina gitmisti, Fenerbahce sampiyonluga oynuyor Trabzonspor ise daha geriden takip ediyordu. Vokri, Aykut, Oguz filan vardi bizim takimd. Gerson da oynuyordu galiba. Trabzonspor, Orhan'i Hami'siyle Fenerbahce'ye Avni Aker'i dar etmisti ve galiba üc gol atmislardi. Yine benzeri sekilde Galatasaray'in cok güclü oldugu bir dönemde Ali Sami Yen'de onlari Sota ve galiba Abdullah'in golleriyle 2-0'la gecmislerdi. Ama ne oyundu Trabzonspor'un oynadigi. O dönemin en sert ve etkili ama ayni zamanda rakipleri tarafindan "pis" oyunu nedeniyle en cok nefret edilen stoperi Bülent Kormaz'i Sota'nin "madara" edisini bir saga bir sola yatirisini izlemek hala unutamadigim keyif anlarindan biriydi...

Neyse... Trabzonspor galip gerelek beni sasirtti. Ama oyuna baktigimizda aslinda Trabzonspor adina verdikleri mücadeleden gayri saniyorum cok fazla olumlu seyler söyleyemeyiz... Attiklari golde kendi gayretlerini takdir etmeliyiz ama o gole kadar pozisyon cikartamamalarini, buna mukabil rakip Galatasaray'in 2 tane cok net pozisyona girmesini gözden kacirmamaliyiz. Golden sonra, özellikle de Elano'nun cikmasiyla birlikte Trabzonspor by-pass olmus Galatasaray ortasahasini gecip rakip kale önüne iniyordu ama bu o golden sonra ancak mümkün olabildi.

Ortaya cikmasi tarihi farki ise Trabzonspor'un Türk futbolunun kalbur üstü oyunculari denilebilecek oyunculari saolsunlar harcadilar büyük bir cömertlikle. Iste de tam da bu noktada konuyu yazinin alt basligina baglamak istiyorum...

Bizlere cektirmeyin bu iskenceyi... Alti pasin icinden topu icer dürtemeyen, kaleciyle her karsi karsiya kalisinca bu sefer yazacak bu adam dedirtemeyen Umut Bulut'u, yaptigi her olumlu hareketin arkasindan mutlaka olumsuz bir hareketle tüm aksiyonu öldüren ve takimini oyundan düseren Engin Baytar'i, yaptigi üc ortayi israrla önündeki solbeke carptiran, kaleciyle karsi karsiya kalacakken topu keleye dogru sürmek yerine cizgiye sürerek, kendi kendisini etkisizlestiren Burak'i önemli oyuncular diye izlemeyelim artik. Onlara verilen paralarin onda biriyle emin olun, yabanci sinir serbest olsa cok daha iyi futbolcular izleyebilecegiz su ligte.

Bu galibiyet bizim ve Bursapor icin cok iyi oldu. Gönlüm Bursaspor'un bu aksam kazanmasi. Haftaya da Fenerbahce hala mutlaka kazanmali. Yine söylüyorum beraberlik dahi isleri cok güclestirir... Bunu yapabilecegi yönünde ümidim var; simdiden mac skoru tahmininde de bulunayim: 1-0 Fenerbahce.

Keine Kommentare: