Dienstag, 23. Februar 2010

Yanlislar... Dogrular...


Bu aksam tam bir kirilma noktasiydi bana kalirsa... Bu maglubiyetle artik ben Galatasaray'in sampiyonlugunu ilan edecegim, hayirli olsun...

Öfkem cok yüksek. Sadece takima ve yönetime degil... Ayni zamanda kendisini taraftar olarak niteleyenlere... Takimi 2-1 öndeyken sahada oyuncusunu yuhalayan simarik, hicbir seyi begenmeyen sinik taraftara...

Bazen birtakim kararlar alirsiniz, siz alirken o karari "dogru" oldugu icin alirsiniz, ama sonuca ondan bagimsiz o kadar cok degisken etki eder ki, aldiginiz karar tüm dogruluk islevini yitirip yanlisa evrilir...

Iste Fenerbahce yönetimin devre arasi transfer yapmamasi hamlesi böyle bir sey... Esasina bakarsaniz o hamle, bence yönetimin dogru bir hamlesiydi... Ilkesel olarak devre arasi transfer yapmanin dogru olduguna inanmak, büyük takimlarin bunu yapmadigini düsünmek, esas transferin yazin yapilabilcegini ileri sürmek benim de fikirsel olarak yakin durdugum bir nokta. O yüzden bu hamleyi onaylamistim...

Fakat bugün baktigimizda, önce cok iyi oynadiginiz karsilasmalarda Ayman'in ve Promise'nin bir kez daha kolay kolay atamayacagini golleriyle rakiblerinize puanlar kaptiriyorsunuz...

Cok iyi bir performans gösterirken Ugur sakatlaniyor. Kulübe gücünüz bir anda zayifliyor... Yetmiyor Deivid sakatlaniyor... Bir potansiyelden daha yararlanmaz hale geliyorsunuz... Özer sik sik sakatlaniyor, Topuz sakatlaniyor filan falan... Sonra defansinizdaki önemli oyunculardan bir tanesi sakatlaniyor... Onun yerin oynayan Deniz esasinda cok iyi oynadigi bir macta cok büyük bir kisisel hata yaparak gole neden oluyor ve belki de tura mal oluyor... Ve burdan hareketle de savunmada personal eksikligi ile karsi karsiya kaliyorsunuz...

Bütün bu sonuclar isiginda o zaman transfer yapmamak degil megerse pekala yapmakmis dogrusu diye düsünmeye baslaniyor... Yönetim is bilmez, beceriksiz, su veya bu... Elestirilerin bini yine bir paradan dolasima sürülmeye baslaniyor...

Burdaki bakis acisi mekanizmasi daha cok söyle calisiyor. Savunmaya ve kanatlara birer tane adam alinmaliydi. Bunu söylerken varilan yargi o alinacak olan isimlerin birden bire yerlerine oturacaklari ve bastan itibaren takima kusursuz performans sergileyecekleri kabulüne dayaniyor. Devre arasi transferlerinden Galatasaray sözgelimi halen sadece Neill'den verim alabildi... Diger ikisinden haber yok. Ayni sekilde Fenerbahce'nin alacagi varsayilan o savunma ve kanat oyuncusundan ne kadar verim alabilecegini nerden biliyoruz? Alindigi varsayilan bu isimler oynasaydi Lille, Diyarbakir, Bursa, Manisaspor karsilasmalarini kazanacagimiza nasil bu kadar emin olabiliyoruz...?

Bugün karsilasmanin tamamina bakamadim. Izledigim süre zarfindan takim 2-1 öndeydi hic de fena oynamamaktaydi. Ben yine son dakikalarda bir gol yenecegi ve bu macinda berabere bitecegi korkusunu tasidim o sirada da... O durum baska, onun kökeninde yatan daha yapisal bir sorun; devre arasinda transfer yapilmamasi, Guiza'nin sahada tutulmasi, Deniz'in savunmada oynamasi filan degil...

Fenerbahce'nin sorunu daha yapisal... Maalesef cok iyi bir transfer akliyla hareket edilmiyor.

Mesela Daum'un sirf teknik adamlik becerileri sayesinde buldugu cok iyi bir önlibero olan Aurelio'yu kaybedecegini aylar öncesinden bildigi halde onun yerine koyabilecegi iyi bir önliberoyu arkasindan iki sene gecmis olmasina ragmen bulabilmis degil... Maldonado, Josico ve nihayet Cristian gibi yeterisiz isimlere harcana onca para ve baglanan ümitler duruyor kapi önünde...

Takimda Alex gibi bir oyuncu oldugunu bile bile ve bu oyuncuyla ancak hangi sartla nasil oynacagini asagi yukari kestirebildigin halde onun önüne forvet diye kah Kezman'i, kah Guiza'yi getirip koyuyorsun; ikisi de birbirine benzer özellikler tasiyan, ve bu yapida takimin tasimayacagi iki golcü tipi... Halbuki birazcik bunun üzerine kafa yoran bir futbol akli o noktaya en azindan Kezman deneyiminden sonra ve Nobre gercegini bildigi halde, Nobre'nin bir gömlek üstünü arardi... Halbuki onlar Kezman'in bir gömlek üstünü aldilar...

Koca bir transfer döneminin sonunda Brezilya'dan kanat oyuncusu getirdik degiler, oralari bildigini iddia edenler ayilip bayildi buna; adam önce acik degil sol-bek dendi o yüzden performans gösteremiyor dendi, sol-bekte ise hücum anlaminda takima iyi katkilari olsa da savunma konusunda cok cürük cikti... Bunca savunma zaafiyetini temelinde sadece Bilica mi yatmakta sizce?

Maalesef Fenerbahce yönetimi, ben onlari cogu zaman cogu yerde savunmusumdur ama yillardir transfer hamlelerinden ciddi manada cuvallamakta... Bunu yaparken en azindan son sene kötü sayilmayacak bir politika izlediler aslinda. Ama iste verim maalesef ortada... Belki de bu kadar yogun Güney Amerikali sevdasindan vazgecmenin zamani geldi...

6 Kommentare:

Arkhe hat gesagt…

Eline sağlık, çoğuna katılıyorum.

Ama Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan etmek falan yok, sen yapma bunu. Bu saydıklarına rağmen hala bu ligin en iyi futbol oynayan takımı Fenerbahçe.

Bolat hat gesagt…

Abi sorun futbolda degil...

Fenerbahce hep cok iyi oynarken, olmayacak goller yiyior arka arkaya... Hani bunun bir tanesi bile tüm takimin direncini kirmaya yetecekken Fenerbahce bu korkunc seneryoyu dört mactir yasiyor... Buna artik dayanabilmesi ve ayni solidite de devam etmesi bence mümkün degil... Bir noktadan sonra takim olumlu yöndeki mücadele ve top oynama istegini de yitirecektir cünkü...

Hatta haftaya ben artik bu kadar iyi oyun da beklemiyorum Fener'den...

Sampiyonluga etki eden sadece iyi futbol degil, evet göreceli olarak Fenerbahce bu kaybettigi maclar da dahil ligin en iyi futbolunu oynadi... Ama sampiyoluk da sans da cok önemli... Su Fener'de hic olmayan sey... Destek de cok önemli, taraftar destegi... Fenerbahce, her firsatta, hocasina, baskanina, efsane ismi Aykut'a sövmeye kossullu tuhaf bir topluluk...

Bu taraftar destegiyle bu takimin sampiyon olmasi mümkün mü?

Basin destegi de cok önemli... Takimin üzerindeki olumlu havayi yok etmek adina bazi seyleri görmezden gelebilen ama olumlu yönleri parlatip camia üzerindeki motivasyonu artiran...

Onun tek hakimi ülkede Galatasaray...

Bütün bunlari topladigimiz zaman altalta ben sampiyonluk trenin artik kactigini düsünüyorum...

Cünkü bu sakatlik ve olmayacak gollerin yenmesine yolacan sanssizlik faktörünü de, bu medya baskisini da, ve nihayet bu bu aptal taraftar baskisini da yenmenin ve bunlara ragmen sampiyon olmanin tek yolu bu zorlu sürecte sahada galip ayrilip tabelada galatasaray'in önünde bir sekilde durabilmekti...

Fenerbahce elindeki bu tek silahi da kaybettigi icin artik, o treni kacirdi bence. Umarim yanilirim, buna benden daha fazla mutlu olan cok az insan olur. Ama özellikle dün aksamki sonucla birlikte o direncin yeniden saglanabilecegin cok ümitli degil ben...

Arkhe hat gesagt…

Kimsenin takımdan memnun olmadığı ilk 8 haftada bu takım sadece iki gol yemişti. Roberto Carlos'un gidişi savunma düzenini mallak bullak etti de diyemeyiz. Bu takım o zamanlar çok iyi takım savunması yapıyordu ama şimdi tamamen bireysel hatalar sebebiyle kalede goller görüyor. Savunma kötü diyoruz ama son 3 maçta rakiplerin bulduğu pozisyon sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, gerçekten çok acaip bir durum. Al işte dün yenen gollerin hangisinde takım savunmasında hata var diyebiliriz ki? Gökhan çıkarken top kaptırıyor, Bilica dongozluk yapıyor ve top Cristian'ın kıçından gol oluyor. Evet yine de bir sorun var ama düzelmeyecek bir sorun değil. Bu takım ilk devre yapabildiklerini bundan sonra da yapabilir çünkü o zamandan bu zamana değişen bir şey yok.

Şans yok evet. Şu futbolun son 3 haftada 2 puan almasını gerçekten aklım almıyor.

Basını zaten geçtim, onlardan bir şey beklediğim yok ama taraftar..

En aklı başında insanların bile yazdıklarına inanamıyorum ki sen onları çok iyi biliyorsun. "Her şey bitti" ruh haline geçmek için fırsat kollanıyor. İşte tam olarak bu yüzden sana "sen yapma bunu" dedim. En azından sen "her şey bitti" deme, ben demeyeyim. Ben çevremde 10 kişiyi, sen 5 kişiyi etkilesen kardır.

Ben inanıyorum. Tabii ki imkansız ama bu takımın kalan tüm maçlarını kazanacak potansiyeli olduğuna da inanıyorum..

Arkhe hat gesagt…

Bu takım 100. yılında bütün bunlara, hatta çok daha fazlasına rağmen ve kendi taraftarını da yenerek şampiyon oldu.

Ben o zaman da inandım. Yine inanıyorum.

Bolat hat gesagt…

hocam umarim sen hakli cikarsin ben yanilirim, ama haftalardir yasadigimiz üstüste gelen sacma sapan sanssizliklar ve bunun üzerine kendi taraftarimizla girdigimiz yipratici tartismada (gecen hafta papazin cayirinda yasadigimiz tartisma mesela) sürekli mevzi kaybedip haksiz duruma düsme durumu beni ciddi manada yordu...

her firsatta her kötülügün arkasinda aziz yildirim'i arayan, isler birazcik tökezlediginde sürekli lanet okuyanlara laf yetistirmeye calismaktan yoruldum öfkemin ve ümitsizligimin sebebi o, cünkü bu mücadelede benim elimi güclendirecek sonuclar gelmiyor maalesef bir türlü... aksine sürekli sanssizliklar sanssizliklar sanssizlikar....

Arkhe hat gesagt…

Ben de çok yoruldum. 100. yılda da çok yorulmuştum.

Sonra İzmir'de son düdükle birlikte hüngür hüngür ağladım.. Zaten şimdi de bu hayale tutunuyorum..