Freitag, 12. Februar 2010

Okay Karacan'i elestirmeye devam

Okay Karacan elestirileri bazi bloggerlarda infiale yol acmis. Kendisinin twitterda yaptigi samimi üzüntü bildirisi anlasilan onu seven futbolseverlerin de icine dokunmus...

Okay Karacan'i elestirenlerin önemli bir kisminin küfürlerle bu isi yapmasi savunulacak degil. Ama su noktayi da es gecmemek lazim. Okay Karacan'a küfürlerle saldirildigi gibi yillardir, Emre Tilev'e de, Ertem Sener'e de ve digerlerine küfür edip durmadilar mi? Acik bakin eksi sözlük'te bu isimlerin basliklarina... Ordaki sinik snoplarin en fazla merhametle yaklastigi isimler Okay Karacan ve Murat Kosova olmustur... Emre Tilev, Ertem Sener gibiler ise her zaman alay konusu edilmistir, kisikleri hice sayilarak...

Simdiye kadar o insanlara yapilanlara ses cikartmazken bugün kalkip 'Okay Karacan'a da bu yapilmaz' diye isyan edip arada futbolun güzelligi klisesine, onun bu oyunu izlerken ne kadar zevkli hale getirdigine vurgular yapmak filan benim nazarimda maalesef kabul görmemektedir...

Okay Karacan'i aynen bir Galatasarayli amigo gibi spikerlik yaptigi icin elestirdim. Bugün de bunun arkasindayim. Baskalari o Antalyaspor gol attiginda da ayni siddette bagirdi diyorlar... Youtube'dan actim görüntüleri yeniden izledim. Kesinlikle degil... Burda tabii, o Galatasaray taraftari oldugu icin veya Antalyaspor karsisinda Galatasaray'in turu gecmesini istediginden böyle yapiyordur demiyorum... Neden böyle yaptigini bilemem, ama ortada net bir sey var. Bu ligi tanimayanlari getirip dinlettirmis olsaydik iclerinden büyük bir kisminin "bu adam Galatasaray'i destekliyor galiba, cok heycanlaniyor onlarin ataklarinda" diyecegine eminim...

Dedigim gibi niyeti beni ilgilendirmiyor, kötü veya iyi... Ortada bir olgu var ve bu olgunun elestirilmeye ihtiyaci oldugu kanaatindeyim...

Maci güzellestirmek, maalesef bir tarafin ataklarinda avaza avaz bagirarak, Arda'nin attigi her calimda zevkten sarhos olmakla olmuyor... Ben spikerin maca biraz da keyifle bakabilenini, olaylar hakkinda espri yapabilenini, rahat olanini, Arda'nin calimlarindan heycana kapilip zevkten dört köse olmasini degil de, o calimlari sevimli bir takim espri ve cagrisimlarla övmeyi bilenini severim... Gerekirse hakeme kizsin, pozisyonlar hakkinda subjektif yorumlarini da yapsin... Ama savunma kalan tarafin cabasini es gecip sürekli atak yapan tarafin hücum girisimlerinden orgazm olup durmasin... Gol oldugunda da o kadar bagirmasina gerek yok...

Emin olun; o her Arda calimindan sonraki kusturucu bagirislarinin yerine 'Antalspor karsisinda Galatasaray oyunuyla bu turu daha fazla hak eden tarafti bence sayin seyirciler' dese beni bu sekilde rahatsiz etmezdi...

Keine Kommentare: