Freitag, 1. Mai 2009

Illüzyon


Bugünlerde Besiktas semalarinda günes daha bir baska isildiyor... Bunun temelinde elbette Besiktas'in ligin zirvesinde bulunmasi ve sampiyonlugun en büyük adayi olmasi yatiyor... Ne ki bu günesin isiltilari, gözleri bir hayli kamastirmis, ruhlari sarhos etmise benzer...

Bugünlerde ortaya dökülüp sacilan Mustafa Denizli güzellemelerinin, baska bir anlami olamaz yoksa... 

Besiktas, dedigim gibi, sampiyonlugun en güclü adayi... Muhtemelen de sampiyon. Bu elbette " basari". Öbür taraftan Besiktas sampiyon olsa dahi toplayacagi puan en fazla 70. Bu da lig tarihinin en düsük performansiyla sampiyon olan Zico'nun berbat Fenerbahcesinin "üstün" basarisinin egale edilmesi anlamina geliyor... 

Son yillarin en kötü sezonlarindan birini yasiyoruz... Fenerbahce ve Galatasaray yönetim hatalarinin kurbani olarak zaten zirve yarisindan uzaklar... Ankaraspor, Eskisehirspor, Kayserispor, Gaziantepspor, Genclerbirligi sahip olduklari potansiyeli ve kaliteyi lige maalesef tam manasiyla yansitamamislar... Bir tek son yillara nazaran daha bir kipirdanmis Trabzonspor vardi, onun da birde bire düsüse gecmesi yine saniyorum Besiktas'in sansi olarak degerlendirilmeli... Yani ligte isleri yolunda giden ve yapmasi gerekenleri geregince yapmaya özen gösteren nerdeyse sadece bir ekip var ve onlar da ilginctir su anda zaten Besiktas'in önündeler... 

Mustafa Denizli'nin geldigi zamanlarda kaybettigi puanlar aslinda normal sartlarda o Besiktas'in ligten havlu atmasina anlamina gelirdi... Ama bu yukarda saydigim etmenler dolayisiyla Besiktas lige tutundu... Ve tabii bunun sayesinde kopulmayan sampiyonluk yarisinin son düzlügünde bir Mustafa Denizli takimindan her zaman bekleyecegimiz skor odakli futbolla elde edilen seri galibiyetlerle ulasildi bu noktaya... 

Velsahil, Mustafa Denizli ile ilgili güzelleme yapmanin; bakin görüyor musunuz o geldi artik baskan da konusmuyor gibilerinden (sanki baskan cocuk, Denizli de onun agzina biber sürerek onu terbiye etmis bir yetiskin) normal bir zekanin gölüp gececegi abartili övgülerin; onun Türkiye'nin en büyük iki hocasi oldugunu iddia eden klise ve biktirici argümanlarin (nedense Türkiye futbolunun bu en büyük hocasi, Kocaelispor, Manisaspor, Aachen gibi siradan takimlara gittiginde herseyi eline yüzüne bulastirmakta); onu gülünc bir sekilde Einstein'a, bir futbolcunun agzindan alindigi iddia edilen bir demecle benzetmelerinin  kabul edilir hicbir tarafi yok... 

Tabii ki Denizli ile Besiktas yollarini ayirmayacaktir ve tabii ki elde edilecek olan bu sampiyonluk cok önemlidir... Ama bu Besiktas'ta lale devrinin geldiginin anlamina gelmez... Bana kalirsa Besiktas Denizli ile gelecek yil cok büyük sikintilar icerisinde olacaktir ve muhtemelen büyüklerin hocalari icerisinde yollanmasi gündeme gelecek ilk kisi halini alacaktir... Bunlarin farkina varilsa saniyorum fena olmaz... Yoksa bugün onu yere göge sigdiramayan medyanin yarin alay etmesini görerek akil saglimizi yitirme asamasina gelebiliriz... 

Keine Kommentare: