Sonntag, 8. März 2009

Edu ve Emre

2-0'lik Kayserispor galibiyetinin pesinden söylenmesi gerekenler henüz bitmedi. Macin genel görüntüsü ve Volkan Demirel ile ilgili söyleceklerimi bir önceki postta söyledim. Ama bu macin konusulmasi gereken noktalarin hepsini kapsamiyordu o post. Emre ve Edu'dan da bahsetmek gerekiyordu ama bunlari da o posta eklesem bir hayli uzun ve okunmasi acisindan sikinti verecek bir post cikacakti ortaya...

Ben de bu ikiliyi ayri bir post olarak ele almak istedim...

Emre'nin Fenerbahce'ye gelisinden en bastan beri memnun olmayanlardanim. Evet onun bir vakitler Galatasaray formasi giymesi beni rahatsiz ediyor; bu manada hala "tutucu" taraftar kimligimden kurtulmus degilim. Ama tek etken bu da degil. Emre Galatasaray'da oynarken de, Milli Takim'da oynarken de bulundugu ortamin icindeki en antipatik simge olmayi hep basariyordu ve ben kendisinden hic hoslanmazdim. Bu durum Fenerbahce'ye geldikten sonra da degismedi...

Bu aksamki Kayserispor karsilasmasinda ekranlara takilan bir görüntü: Rakibiyle girdigi mücadele sakatlanip saha kenarinda tedavi gören Emre elini boynuna götürüp rakibine dogru yaptigi "sen öldün" jestiyle son derece cirkin bir görüntü olusturmustur. Ve bu manzara benim onu birakin sevmeyi, ondan nefret etmem konusunda ne kadar hakli oldugumu bir kez daha kanitlamistir...
Ki kendisinin yaptigi tek cirkinlik o da degildi bu macta. Oyundan cikarken, ona elini uzatan teknik adamina karsi takindigi tavir mide bulandiricydi...

Dilegim iyi bir yabanci önlibero transferiyle onun gözlerimizin önünden kaybolup gitmesi ve ortami daha fazla cirkinlestimesine izin verilmemesi...

Gelelim ikinci "bela" Edu'ya... Kendisinin iyi niyetli bir oyuncu olmasindan hic süphem yok. Gayretkesliginden de. Ne ki bunlar bir oyuncuyu takimda tutmak icin yeterli etkenler degil... Kendisinin gecen yildan beri yakindan izleyen herkes onun "sapsallik"lari sayesinde yenilen onca golün sayisindan haberdardir...

-Sampiyonlar liginde kendi kalesine attigi goller,
-Volkan Demirel'in ciktigi pozisyonlarda dahi topa hamle yaparak takimin gol yemesine (gecen yil yapilan Galatasaray karsilasmasi) veya ciddi pozisyonlar vermesine neden olan hatalari...
-Oldukca zayif fizik gücüyle rakilerinin ayakta kaldigi her ikili mücadeleyi yerde sonlandirmasi veya dogru düzgün darbe almadan yere yigilmasi,
-onca uzun boyuna ragmen Mehmet Topuz boyundakilere dahi sürekli hava topu vermesi,
-denge sikintisi nedeniyle yaptigi gec hamleler ve sonucunda yol actigi endirekt serbest vuruslar vs...

Zaten bu seri hatalar zincirinin birkacini bu macta da tekrarladi Edu. Bu sefer Volkan Demirel'in degil Volkan Babacan'in yumruklariyla uzaklastirma oldugu pozisyona müdahele ettigi ve kaleciyi sarsti. Ve yine sacmasapan bir hareketle neden oldugu endirekt serbest vurus da Fenerbahce icin kabusa yol acmadiysa takimin sansindandi...

Bu noktada Aragones'e elestiri yöneltmek saniyorum hakkimiz. Önder haftalar oynuyor ve ben Önder'in oynadigi bir defans hattinin Edu'nunkinden daha zayif olarak görmedim hic. Aksine ben Önder'i, hem yerden hem havadan Edu'dan daha saglam bir savunmaci olarak gördüm... Pekii o halde neden Önder yeniden yedege cekildi?

Keine Kommentare: