Sonntag, 22. Februar 2009

Köln'de karnaval havasi, Bayern ise hafiften krize dogru...

Daum Köln'ün basindaki 150. macinda gercek bir zafere ulasti. Almanya'nin tartisilmaz en büyügü Bayern'i üstelik de evinde yenmek kuskusuz bir sansayondur. Ve üstelik bunu basaran Köln...

Hani daha yeni birinci lige cikmis, son yillardaki birincilik performanslarina bakildiginda Bayern, Bremen gibi takimlar icin cerez olmus bir takim ise bu, sansasyon daha da büyüyor haliyle...

BU galibiyetin Daum icin de önemi cok büyük... Bayern ile daha önce karsilastigi hicbir karsilasmayi (Münih'te) kazanamamis.... 1 beraberlik ve 8 maglubiyet yazili kontoda. Korkutucu bir bilanz... Bunun yanina simdilerde biraz durulmus gibi dursa da tarihi Daum-Hoeness düsmanligini eklersek, karsilasmanin ve sonucun ne kadar dramatik oldugunu daha iyi görebiliriz...

Köln, iyi bir kontraatak takimi. Ilerde Novakovic, en ucta... Uzun boylu olmasina ragmen, bileklerine cok hakim, ve topla birlikte driplinkleri o boyda birisi icin cok iyi... Kenarlarda degisen isimler oynasa da, Münih karsisinda Vucicevic ve Ehret oynadi...

Göbegi, Protekiz'den transferi Petit, genc oyuncu Pezzoni, ve daha ilk Bundesliga karsilasmasina cikmis olan 20 yasindaki Brosinski ile kapatmis Daum. Ücü de cok sert oyuncular... Pezzoni'yi bir kenara birakirsak, diger ikisi topla birlikte ileriye dogru hizli cikabilen isimler de... Kapilan toplari bu üc isim hizla Ehret ve özellikle de cok hizli bir oyuncu olan Vucicevic'e verecek ve bu isimler de takimi kenarlardan hücuma tasiyacaklar o sirada yine göbekteki bu üc isim ve Novakovic iceriye kat edecek ve gol pozisyonlarina girecek... Taktik kagit üzerinde böyle... Ve Bayern'in savunmasinin korkunc kötü performansi bu taktigin islerlik kazanmasina bir hayli yardimci olmus...

Köln'ün onyadigi futbol klasik tabirler "Canakkale gecilmez" degildi... Iyi kapandi ama kaptigi toplarla da cok iyi cikti hücuma... Attigi iki gol de oldukca iyi organize cikislarla olusmus kontrataklar neticesindeydi... Yani üretilmis pozisyonlarla... O bakimdan sonuna kadar hakedilmis bir galibiyet oldugunu söylebiliriz bunun...

Diger taraftan Bayer, her halükarda Köln'ü rahat yenebilecek bir takim... Arada ciddi bir kadro kalitesi var...

Ama iste dünkü karsilasma ve bu iki takimin sahaya yansittigi futbol, futbolda sadece pahali yildizlar ile sonuca ulasilmadiginin bir demosu... Köln, olabildigince vasat, Ehret, Vucicevic gibi oyunculariyla Bayern'i yenebiliyorsa, bu bu oyuncularin, agresifligiyle, kazanmaya arzulariyla, emekleri ve yogun cabalariyla mümkün oldu... Buna karsin pahali yildizlarda dolu Bayern'in oyuncularinin arasindaki ciddi iletisim kopuklugu, her bir oyuncunun üzerinde acik ve net bir sekilde görülen atalet, hamlelerdeki gecikmez, ikili mücadelelere girmekteki isteksizlik; ibret vericiydi dogrusu....

Bayern'de Klinsmann yeniden tartismalarin odagi haline geldi... Onun israrla takima katmak istedigi su anda kiralik oynayan Donovan, Hoeness ve Rummenige tarafindan veto yemis durumda... 8 milyon Euro bu adam icin cok diyorlar... Bu durum Klinsmann icin ciddi bir darbe demektir, otoriteyi kaybetme konusunda... Ve sayet sampiyonluk kaybedilirse sadece otoristesi degil koltugu da gidecektir.

Köln'de ise, isler cok iyi gidiyor... Owerath-Meier-Daum triosunun üc yil öncesinin yerler sürünen takimini bu sekilde ayaga kaldirmis olmasi, takdire deger... Gelecek sezon cok daha iyi bir yerde olacaklarina da eminim... Lakin Bayern'den gerisin geriye getirilen Podolski su anda sehirde bir mesih muamelesi görüyor... Kendisi bir hayli problemli ve kaprisli olan bu oyuncunun, sadece takim olabildigi icin bunca mesafe kat edebilmis Köln'ü dilerim krizin icerisine sürüklemez, uyumsuzlugu ve kendisini o sisirmelerin etkisiyle "prens" sanarak....

Keine Kommentare: