Maalesef ben degilim röportaji yapan. Ama bunu cok isterdim, o ayri mesele.
Üzerinde hergün baski oldugunu, bu baskinin sagligini, yasam kalitesini tehdit ettigini ve bu yüzden artik klüb takimi calistirmak istemedigini söyleyerek ayrilmisti Hitzfeld Bayern'den. Onun icin desteklerdim Bayern'i. O gidince Bundesliga'nin degeri de düsüyor. O derece kiymetli gözümde.
Hoca simdi Isvicre milli takimini calistiriyor. Haliyle eskisi kadar ekranlarda ve gazetelerde göremiyoruz kendisini. Özlemistik. Sükür ki bu hafta Alman haftalik gazetesi Die Welt'e bir röportaj vermis degerli hoca. Özetleyerek ve cevirerek aktariyorum röportaji:
Welt Online: Eski takiminiz, Sampiyonlar Ligi eleme mücadelesinde Sporting Lisbon'la eslesti. Bu eslesmeden ne bekliyorsunuz?
Ottmar Hitzfeld: Bayern, simdiye kadar avrupa maclarinda iyi bir performans sergiledi. Lisabon karsisinda da bunun devam edecegini düsünüyorum. Bayern'in yari finale kadar ilerleyecegini düsünüyorum, belki finale de...
WO: Neden sadece Bayern alman futbolunun Sampiyonlar Ligi'ndeki temsilcisi oluyor?
OH: Bu tabii alman futbolu icin üzücü. Ama bu tecrübeye ve kaliteye dayali bir durum. Ayirca Sampiyonlar Ligi'nin Bayern icin her zaman ayri bir anlami olmustur.
WO: Sizden sonra göre gelen Klinsmann, Haziran sonundan bu yana Bayern Münih'te görev yapiyor. Su ana kadarki performansini nasil degerlendiriyorsunuz Klinsmann'in?
OH: Klinsmann baslangictaki bazi zorlanmalari atlatabildikten sonra takimi iyi kurgulamayi basardi. Sistemi otutturdu. Sezon basinda cok sayida gol görüyorlar kalelerinde. Simdi defansiv anlamda oldukca stabil durumdalar. Ilk devreyi basarili bir sekilde bitirmesinin en önemli nedeni de bence defanstaki bu basaridir.
WO: Klinsmann ilk geldiginde göreve, Bayern Münih'te bir devrim olacagindan söz ediliyordu.
OH: Tabii normal bir sey, yeni bir teknik adamin yeni seyler denemesi, kendine göre bir sistem otutturma cabasi icerisinde olmasi. Yenilikler her zaman icin iyidir. Onun en dogal hakkidir bazi seyleri benden farkli yapmak. Bu beni sasirtmadi.
WO: Ilk devrede, Klinsmann zorlandigi anlarda sistemini yeniden 4-4-2'ye yani sizin sisteminize cevirdi. Bu sizde bir memnuniyet yaratti mi?
OH: Hayir. Bu mantigin gerektirdigi bir seydi ve süpriz olmadi. Eger yeni denenilen birseyde basarili olunamiyorsa, normal olarak test edilmis olana yönelilir. Bu böyledir. Ve 4-4-2 sistemi bir sezon evvel Bayern'in basariyla uyguladigi bir sistemdi.
WO: Bu seneyi, Alman Milli Takim acisindan nasil degerlendiriyorsunuz?
OH: Avrupa Sampiyonasi'nda finale kaldilar. Bu onlar adina konusuyor zaten. Dünya Kupasi grup eleme mücadelelerine de cok iyi basladir. Löw cok iyi is cikartti.
WO:Frings ve Ballack gibi tecrübeli oyunculardan vazgecilebilecegi yönünde cok tartisma yasandi, bu konuda ne diyeceksiniz?
OH: Bir teknik adamin genc oyunculari ön plana cikartmasi istenir. Ve Almanya'da üzerinde durulabilecek, güvenilebilecek pek cok genc yildiz yetisiyor. Ama öbür taraftan, tecrübeleri oyuncularda da kolay kolay vazgecilmez. Ballack, su anda Alman Milli Takiminin en önemli oyuncusudur. Ve dünya standartlarindadir.
WO: Podolski'nin Bayern'den ayrilmasi gerektigini düsünüyor musunuz?
OH: Podolski uzun süreler caba sarf etti, kadroya girebilmek icin. Maalesef olmadi. Saniyorum artik onun icin de daha fazla sans bulup kendisini daha fazla gelistirebilecegi bir yere gitmesinin zamani geldi.
WO: Bundesliga'ya yeni cikmis Hoffenheim, ilk yarinin süpriziydi. Bu modellin gelecekte alman futbolundaki yeri ne olacaktir?
OH: Bu projenin arkasinda ne kadar ciddi bir paranin yatirildigina bakarsak saniyorum bu kadar büyük sansasyon olmadigini anlariz su anki durumun. Hoffenheim'in basariya ulasmasindaki bu konzeptin gelecekte ise yarayacagina eminim. Ve baska deneyenleri de olacaktir. Her halükarda Hoffenheim dikine oyunu ve hizli konbinasyonlariyla alman futboluna heycan getirdi.
WO: Ikinci devrede de Hoffenheim'in ayni performansi gösteregine inaniyor musunuz?
OH: Evet. Ama bilmeleleri ve kendilerini ayarlamalari gereken bir sey var: Ikinci yari takimlar onlari tanidigi icin durmanin yollarini daha rahat bulacaktir.
WO: Bunca sene kulüb teknik direktörlügü yaptiktan sonra, milli takim calistirisi olmak nasil bir sey?
OH: Hayat kalitem yükseldi. Günlük stresten uzaklastim. Kulüb takimlarini birakip, milli takim calistirici ve televizyon yorumcusu olmak benim bilincli yaptigim bir secimdi zaten.
WO: Cünkü bu sayede daha baski var üzerinizde?
OH: Baski insanin üzerinde her zaman var. Simdi de Isvicre ile 2010 Dünya Kupasi'na katilma mücadelesi icerisindeyiz. Ama bu baski, günlük hissedilen bir baski degil.
WO: Bundesliga'ya yeniden dönmek sizin icin, söz konusu olabilir mi?
OH: Böye birsey su asama da düsenemiyorum bile.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen