Donnerstag, 6. August 2009
Marco Aurelio
Bizlere ulasan haberlere bakilirsa Aurelio zor günler geciriyor. Ikinci lige düsen kulübünde en pahali oyuncu oldugu söyleniyor, ne kadar dogru bilmiyorum.
Uzun süredir devam eden sakatligi da cabasi. Ve yine söylentilere bakilirsa Betis bu külfetinden dolayi Aurelio'yu elinden cikartmak istiyor ama müsterisi yok. Türkiye'ye dönmesi ise cok zor gözüküyor cünkü ortada cok ciddi bir ceza var Aurelio'nun ödemesi gereken ve bu sürec tamamlanmadan onun yeniden Türkiye'ye dönmesi cokolasilik dahilinde degil.
Su anda nasil bir ruh hali icindedir, süreci nasil degerlendiriyordur; bilmiyorum. Ama hem Lugano, hem Aurelio örnelerinin bizlere anlatmasi gereken bazi seyler var saniyorum. Birlikte calistiginiz menejerler sizleri sikintiya sokabiliyor, basiniza is acabiliyorlar...
Futbolcu milleti kadar aptal millet yoktur derdi bir futbolcu arkadasim. Öyle midir bilmiyorum, sanmiyorum da, ama bir gercek var ki, futbolcular, her islerini menejere birakmak yerine kendileri de biraz sürecle ilgili kafa yormali, düsünmeli ve isin icinde olmalilar anladigim kadariyla. Aksi taktirde böyle köylü kurnazi Bayram Tutumlu gibi adamlarin elinde heder olup gidebiliyorsunuz...
Bu oyuncular en azindan ayrildiklari kulüplerle aralarini sicak tutarak ayrilabilmeli... Bugün her sey sizin lehinize görülebilir; Aurelio örneginde oldugu gibi muhtesem bir sezon sonunda cok iyi tekliflerle karsilasmis ve artik Fenerbahce gibi takimlar sizin burun kiviracaginiz ekipler olabilir, ama gün gelir, keser döner sap döner, bütün bunlarin hepsine muhtac olabilirsiniz...
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen