Montag, 1. Februar 2010
Rotasyon önemli mi gercekten?
Daum'un takimin basina getirilisinden hosnut olmadigimi, daha dogru bir ifadeyle cok fazla heycanlanmadigimi daha evvel birkac kez yazdim saniyorum. Nedenleriyle birlikte. Yeniden girmeye gerek yok. Konumuzla alakali kismini alip yolumuza devam edelim:
"Daum rotasyona cok önem vermez ve elinden gelse tüm sezonu ayni 11 ile bitirmeye calisir." Kabaca bu idi argümanlarimdan birisi. Ben ise aksine rotasyonun futbolda cok önemli olduguna, sahadaki oyuncularin herhangi bir eksikliginde, onlarin yerine yedeklerin oynadiginda hicbir eksikligin hissedilmemesi icin o oyuncularin her an hazir olmasi gerektigine bunun icin de onlarin da sürekli belirli bir takim rotasyonlarla takimda yer bulmasi gerektine inanirim.
Lakin dünkü Sivasspor maci bana bu konuda acaba mi dedirtti itiraf etmeliyim. Daha evvel dogru düzgün süre almayan, Deniz, Ugur gibi oyuncular oynadiklarinda bir anda bu kadar basarili olabiliyorlarsa, onlar zaten rotasyona girmeseler dahi hep hazir durumdalar demektir... Bu da su demek oluyor, oyuncunun hazir olmasi icin illaki rotasyon gerekmiyor.
Belki de Daum, aynen bu sezon Babbel'in Stuttgart'ta yasadigini yasamak istemediginden, yani rotasyonun ayni zamanda takima da bir iskelet otutturmayi zorlastiracagini öngörerek bu yolu izledi. Yedekteki isimleri ise her an hazir tuttu. Özer aldigi her sürede hep begenildi. Slecuk'a ilk defa bu kadar az tepki geldi. Deniz ve Ugur'dan insanlar hayranlikla söz ediyor.
Saniyorum bu konudaki elestirilerimizi de Daum ile ilgili, gözden gecirmeliyiz artik yavas yavas...
Abonnieren
Posts (Atom)