Bu Fenerbahçe çok olmaya başladı. Bu bütçeli bir takım nasıl bu kadar kötğ futbol oynayabilir dediler durdular. Halbuki Rijkaard üstadın takımı öyle miydi? Ona tahammül edilmeli o bizim futbolumuz için bir şanstı. Dos Santos'u başkası getirse itiraz edecektik ama bunu yapan Rijkaard ise bir bildiği var deyip beklenmeliydi ve destek çıkılmalıydı. Franco'yu ıslıklayan Galatasaray taraftarına kızarken Demirkol nedense takımı öndeyken Guiza'yı ıslıklayıp hüngür hüngür ağlatan Fenerbahçelile diyecek bir çift lafa sahip olmuyordu.
Haftasonu oynanan karşılaşmanın 39. dakikasındaki paslaşmayı izlediler mi acaba bu başta Demirkol olmak üzere güzel futbol ve Rıjkaard budalaları... Hala Fenerbahçe'nin çok kötü futbol oynadığını mı iddia edecekler? Daum'a sene başında bir ara laf ettiler hiçbirisi geçerli değil şu anda. Onlar da İstanbul BB maçından sonra biraz daha yakın şekilde takımıyla ilgilenen Aiziz Yıldırım'ı dillerine dolayıverdiler. Bkz. Mehmet Demirkol'un 04.03.2010 tarihli Milliyet Gazetesindeki yazısı. Beyfendi Aziz Yıldırım kongreyi kazandığında vaad ettiği üç yıl üstüste şampiyonluk ve futbol takımıyla daha yakından ilgilenme söylemlerinden ötürü yeniden kurumsallaşmaktan uzaklaşan tek adam zihniyetiyle takımını yöneten takımın her işine karışan diktatör olacaktı... Bu minvalde yazı yazmıştı Demirkol da ta o zamanlar. Sezon başladı. Ama o da ne; Aiziz Yıldırım takımdan iyice elini ayağını çekmekle kalmamış, hakem hatalarına karşı en sessiz kalan başkan olarak ve bu nedenden kendi taraftarlarınca başta yoğun şekilde eleştirilerken aynı zamanda yetinmeiş bir de Kocaman'ı göreve getirmişti.
O zaman ben zamanında böyel bir yazı yazdım ama Yıldırım görevde olduğu dönem içinde en geri planda kalan Başkan profili çizmekte şekilnde bir yazı yazmayı yazarlık namusunun gereği olarak görmemiş bu tür durumlarda her zaman yaptığını yaparak sessizliğe gömülmüştü. Ta ki, İstanbul BB maçından sonra biraz daha takıma yakınlaşıncaya ve kenetlemeyi takım içinde teşvik için bizzatihi yoğun çaba harcamaya başlayıncaya kadar. Aynen Yıldırım hakemler hakkında tek kelime laf etmemeye çalışırken bunu destekleyip tebrik etmek yerine susarken, en küçük bir itirazında 'görüyor musunuz biz demiştik' kalemlerini çalıştırdıkları gibi.
Şayet bugün kupayı kaldırırsak (ki sevgili okurlar müsterih olsunlar ben yeni bir kehanette bulunup kupayı kaldıracağımızı müjdeliyorum şimdiden) ve şampiyon da olursak bu emin olun 100. yıldaki şampiyonluktan dahi daha değerli olacak. Çünkü o zaman camiası da bu kadar karşısında değildi kulübün ve yönetimin. En çok da kurulan sistemli yapının giderek sağlamlaşmasıyla seneye çok daha iyi olacağız. Yeterki çok değerli AYkut Kocaman bu ilkesel futbol severlerin gazına gelip gereksiz kaprislerininden biri yaparak bu düzeni bozma yöyünde adım atmasın sene sonunda.