Montag, 10. August 2009

Gaziantepspor-Galatasaray: 2-3; en haziri Galatasaray (sanki)


Güzel bir futbol resitali izlerim diye gitmistim maca. Elbette Galatasaray'in zorlamasini hem beklemekte hem de temenni etmekteydim- ne de olsa serde Fenerbahcelilik var.

Galatasaray ise hem oyunun hemen basinda gösterdigi akicilik ve istahla hem de Gaziantepspor'un bek olmayan beklerinin ve razelet ötesi kötü savunma oyuncusu Julio Cesar'in da katkisiyla benim bu hefesimi kursagimda birakti.

Galatasaray 2-0 öne gectikten sonra galiba hava sartlarinin da etkisiyla biraz, isi rölantiye aldi ve kendisini gerci cekti. Gaziantep'in ortalamanin üzerinde bir kalitede diyebilecegimiz forvetlerine bu sürecte cok fazla sans tanimadi yine de...

Gaziantep, Galatasaray'in da izniyle geriye düstükten sonra topa daha cok sahip olan ve oyunu domine edermis gibi görünen tarafti. Ama ne yazikki benim gecen sene, Nurallah Saglam yönetmindeyken izledigim birkac mactaki daha kompakt ve daha iyi pas yapan Antep takimindan daha gerideydi, kalite olarak. Bu süre zarfinda da topa agirlikli olarak sahip olan taraf olsa da hicbir zaman esitligi yakalayabilecek bir görüntü yansitamiyordu...

Sonuc itibariyle özetlersek; Antep iyi oynamaya calisan, ama ayni zamanda sanki gecen seneki Antep'ten geriye gitmis bir takim oldugu hissini verdi.

Buna karsin Galatasaray ise, Besiktas ve Fenerbahce icinde lige en hazir ve performans olarak en yukarda giren takim oldugunu gösterdi... Mactan sonraki Rijkaard'in tüm ekibini kapida büyük bir heycanla ve mutlulukla sarilarak karsilamasi ise, takimin icinde bulundugu pozitif havanin ve coskunun ne derece yüksek oldugunu kanitlamaktaydi...

Keine Kommentare: