Liglerin baslamasina cok fazla bir süre kalmamisken, ve takimin sezon basi hazirlik kampinin en önemli bölümünün bir haftalik kismi dahi geride kalmisken Fenerbahce'nin yabanci oyuncu transferinde en kücük bir ilerleme katetmeyisi yönetiminin bu konuda bir hayli basarisiz oldugu yönündeki düsüncelere haklilik kazandirmakta...
Sessiz ve derinden... Haftalar öncesinden... Galatasarayli yöneticiler kapti geldi, Rijkaard ve yardimcisini, üzerinden bir hafta gecti gecmedi, yine sessiz ve derinden Keita'yi cikartti basinin karsisina...
Fenerbahce'nin ise simdiye kadar kimseyi cikartabilmisligi yok ekranlara. Basinda yazilip cizilen isimlerden de taraftarlarin artik, benim gibi, midesinin bulanmakta oldugunu düsünüyorum. Uzun bir süre Poulsen ile yatip kalktilar. Olmadi. Emana adi gecti bir ara; heycanlandik, ama balon cikti, ne ki...
Pesinden Bayernli oyuncular kapti gündemi... Van Gaal'in istemedikler... Önce Lucio... Olmayacagi cok belliydi, nitekim 8 milyon euro'ya Inter'in oldu... Sirada Borowski ve Hamit var...
Ikisinin de Bayern'de yer bulamayacagi kesin... Ama Hamit'in israrla Türkiye'ye gelmek istemedigi de kesin. O yüzden, onu unutalim derim ben. Hamit haberi görürseniz de sayfayi cevirin, Hasan Celal Güzel'i görür görmez sayfayi ceviren eski Radikal okurlari gibi...
Borowski'nin ise ilk tercihi Bremen, tabii ki... Ama heyhat, Bremen'in buna verebilecek parasi yok. Iki sezon evvel bonservissiz Bayern'e kaptirdigi oyuncuyu yiginla para verip geri almak da istemiyorlar galiba... Onlarin ilk tercihi, para bulurlarsa Pizzaro olacak. Ayni bölgenin adami degil, tamam, ama bulurlarsa para, onu orda kullanmak isteyeceklerdir. Borowski'yi alacaklarini veya alabileceklerini sanmiyorum. O bakimdan kesinin agzi acilabilirse, Fenerbahce ile Borowski münasebeti, sayet yazilan cizilenler büsbütün bizim basinin uydurmalarindan ibaret degilse ve Fenerbahce yönetiminin gercekten böyle bir niyeti varsa, bir hayli gercekci bir transfer hikayesi hüviyeti tasiyabilir.
Tabii dedigim gibi bunlar üzerinde spekülasyon yapmaktan ileriye gidemiyoruz cünkü bir türlü kesin bir aciklama yapilmiyor, cünkü belli ki sonuca varilamiyor...
Bunlarla kalsak iyi, simdi de iki de bir Kocaman'in Brezilya seferlerini okuyoruz... Kocaman'in önce Maurisio isimli bir oyuncu icin gittigini ve anlastigini yazdilar... Oyuncuyu taniyanlar onun bir orta saha oyuncusu oldugunu söylediler... Emre'ye benzemekteymis... Galiba önlibero mevkisinde bu isim oynayacak dedik ve ilk transferimiz hayirli olsun diye ekleyecektik ki, yine bu transfer hikayesiyle ilgili somut bir haber yansimadi resmi kaynaklardan. Beklemeye gömüldük bir kez daha...
Bugün yine gazatelerden okuduk: Kocaman yeniden Brezilya'ya gitmis... Bu sefer de anlasmak oldugu isimler Cristian adli bir oyuncu ile Amero adli bir baska oyuncu... Cristian ile ilgili kimi yerlerde savunmaci oldugu yaziyor... Ama haberlerin altinda yazan yorumlara baktigimizda ise, onun stoper vs olmadigini, önlibero oldugunu anliyoruz... Hani Maurisio'yu almislardi oraya? O hikaye de mi "hikaye"den ibaretti? Amero konusunda ise ihtilaf yok: o bir sol acik.
Ama nereye kadar bu transfer haberlerinin asli var, iste orasi cok kalin soru isaretleri iceriyor...
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen