Freitag, 24. Juli 2009
Bir Hazirlik Macindan Ötesi...
Bundesliga'nin baslamasina iki hafta kaldi-sadece. Takimlar lig baslamadan önceki son hazirlik maclarina cikiyorlar...
Bu maclardan bir tanesi, Poldi'nin dönüsünün serefine Rhein Energie Stadion'da FC Köln ile Bayern arasinda yapildi...
Bizim de bu sayede lig baslamazdan evvel, iki takim hakkinda biraz daha detayli bilgi edinmemizin önü acilmis oldu. Öncelikle Bayern'den baslayalim...
Van Gaal birkac oyuncuyu saymazsak macin ilk yarisiyla ikinci yarisinda apayri iki kadro sürdü sahaya... Takimina oynatmak istedigi sistemle alakali da cok önemli ipuclarini gözler önüne serdi... Futbol aleminde bir hayli moda durumda olan, 4-2-3-1, 4-3-3, 4-5-1 seklinde önliberoyu iki oyuncuyla kapatan bir dizilisten uzak oynatacak Van Gaal Bayern'i...
Ayni zamanda yine cok az kullanilmakta olan cift santrafor olacak sahada... Ve daha da önemlisi, artik on yil öncesinde kaldi denilen cirft santraforun arkasinda bir "10" numara bulunduracak... Bu karsilasmada o bölgede Müller isimli genc bir yetenek (hakikaten cok önemli bir yetenek) oynadi, ama ilerde Ribery'nin olacagi kesin... Santraforda ise Gomez ile Klose ikilisi sahadaydi ilk yarida, ve saniyorum ligteki maclara da bu ikili ile cikacak sahaya, Van Gaal.
Bayern'in tek kisiye indirilmis önliberosunda ise bu aksam Van Bommel oynamaktaydi, lakin antreman eksikligini giderdikten sonra, Tyhmoschuk'un oranin degismez olacagini düsünmekteyim... Baklava dilimi dedikleri orta saha dizilisinde iki kenarda oynayan isimler ise, Pranjic ve Hamit idi... Pranjic ismi elbette sasirtmadi, oynamasini bekliyordum böyle bir diziliste... Ama birkac hafta evvel kesinlikle gönderileceklerden birisi gözüyle bakilen Hamit'in ilk yarida sahadan olan oyunculardan birisi olmasi oldukca sasirtici ve beraberinde sevindiriciydi...
Her firsatta "teklifler icin tesekkür ederim ama, ben burda kalip kadroya girmek icin mücadele edecegim" diyen Hamit'in bu konuda ne kadar ciddi oldugunun kanitidir bu... Ilk yarida da en iyi oyunculardan birisiydi kendisi. Zaten kumas olarak baktigimizda Hamit'in Ribery'i saymazsak o takimdaki hicbir oyuncudan daha kalitesiz oldugunu söyleyemeyiz. Sayet o gitmek zorunda kalir da, Baumjohann, Ottl, Lell, Schweinsteiger, Sosa, Pranjic vs. gibi oyuncular takimda kalanlar olursa kendisine cok yazik olur...
Bayern'in savunmasinda ise, hazirlik dönemin parlayan yildizlari Van Buyten ve Badstuber oynamaktaydilar...
Birkac gün evvelki yazimda kulübede kalacagini yazdigim Badstuber'in ilkonbir icin en sansli oyuncu oldugunu söyledi spiker, karsilasmanin ilkyarisini olusturan onbirde olmasi da bunu dogrular nitelikteydi... Kenardakiler bilindigi gibi, Lahm ve Braafheid... Lahm'i taniyoruz... Braafheid ise bana hic tatmin edici gelmedi... Oldukca agir bir bek olarak.
Bayern, belki de sezonun henüz baslayacak olmasinin verdigi canlilikla, oldukca agresif, rakibine daha kendi cezasahasi cevresinde pas yaparken basmaya calisan bir takim olarak cikti karsimiza... Hollandali'dan beklenen, varyasyonlu estetik hücum futbolundan ise henüz cok birsey göremedik.
Gelgelelim, diger tarafa... Podolski geri döndü diye tüm stadyumu dolduran komik taraftarlar yiginina sahip Rhein'in zavalli ve aptal takimina...
Kendileri icin bu derece agir ithamlarda bulunuyorum cünkü:
FC Köln, ekonomik kapastesinden ve yillardir icinde bulundugu sorunlardan ötürü, bir transfer sezonunda en fazla 10 ile 13 milyon euro arasinda bir miktar harcayabilir...
Diger yandan Köln, gecen yil ligi sahip oldugu kadro kalitesinin gerektirdiginin cok yukarisinda bitirmeyi basarabilmistir; ama bu durumda, daha önce defalarca örnekleri görüldügü gibi, bu ekipler kadrolarina en az dört saglam ve akillica takviye ile yeniden ligte kalma mücadelesi vermelidirler, cünkü bir sezon evvel, teknik adamindan oyuncusuna, taraftarindan yöneticisine bir sekilde büyük bir is basararak kalmayi basardiklari lig icin ayni kadro hicbir ise yaramayabilir...
Ama Köln ne yapmistir; Podolski'yi, sirf sehir onu cok seviyor, taraftarlar ona tapiyor, diye 10 milyon euro gibi nerdeyse bütün transfer bütcesine malolan bir miktarla transfer etmistir...
E takimin sol-beki gerek kronik sakatliklari gerekse de disiplinsizlikleriyle hicbir zaman sirtinizi tam manasiyla yaslayamayacaginiz Wome; oraya oyuncu alinmasi gerekiyordu; ne oldu?
Takimi ileriye tasiyabilecek, topa hakim olabilen ama ayni zamanda görüs acisi güclü oyun zekasi yüksek orta saha oyuncusuna ihtiyaciniz vardi; o ne oldu? Iste aylardir kadro disi kaldigi icin forma giymemis, topa ayagi degmemis, göbeklenmis, hocalariyla sürekli sorun yasayan Maniche'i almak durumunda kaldilar..
On liberoda hala sorun var. Petit yasli ve agir. Savunma yönü ise aksiyor. Onun partnerleri Matip, Pezzoni, Boeteng yetersiz... Onlarla ligte kalmaya calismak izidirap verici olabilir. Savunmadaki isimlerden Muhammed de öyle.
Buralarin hicbirine takviye yapilamadi. Cünkü bütün para aslinda takimin en sorunsuz bölgesi olan santrafora yapilan transfere yatirildi...
Sebebini bilmiyorum ama bir sekilde Köln ile ilgili tek bir iyimserlik var icimde o da yeni teknik direktör Soldo'nun beklenenden öte iyi performans cikartacagi yönünde... Dedigim gibi bunun icin bir somut neden gösteremem, böyle bir his var icimde.. Aynisi Trabzonspor'un hocasi Broos icin de gecerli.
Sahadaki oyuna bakarsak: Köln, Bayern karsisinda bir hayli etkisiz oldugu ve 2-0 kaybettigi karsilasmada zaman zaman oldukca cüretkar ve ümit vaad eden hücum varyasyonlarina giristi... Dedigim gibi oyuncularin kalitesindeki yetersizlik bu varyasyonlarin sonuca ulasmasini bir sekilde engelledi ama bunlarin olmasi dahi güzeldi.. Zira Daum'un zamaninda hicbir zaman bu kadar estetik ve güzel (tabii ki o bahsettigim kisa 'epoche'leri kastediyorum) oynarken göremedik Köln'ü...
Sonlari nasil olacak ben de cok merak ediyorum.
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
2 Kommentare:
Hamit gibi bir oyuncunun her zaman oynama sansi var bence.Bu takim Bayern de olsa.Tabi bur Scweinsteiger faktörü önemli kadro´da en büyük rakibi O olacak Hamit´in.
Ben öyle belirli bir Van Gaal etkisi göremedim Bayern´de.Herseye ragmen Ribery hatta Toni cok öenmli parcalari olacak bu takimin.
Benim sampiyonluk icin favorim Hamburg bu sene inanilmaz bir kadro kurdular.Senin de düsüncelerin vardir bu sene Sampiyonluk üzerine..
Luca Toni konusunda da ben söyle düsünüyorum: Sezon basini hazirliklarini kacirdi. O yüzden ligte öncelikle Klose-Gomez ikilisi kapar formayi.. Ama tahminim odur ki, Gomez bir süre sonra performans konusunda sikinti yasayacak ve yerini Toni'ye birakmak durumda kalacak....
Sampiyonluk adayi icin acikcasi ben de cok düsündüm ama kimseye öncelik veremedim. Tahmin ettigim tek sey, Bayern'nin Alman medyasinda söylenildigi kadar rahat bir sezon cikartamayacagi sampiyonluk yolunda.
Kommentar veröffentlichen