Montag, 20. Juli 2009
2009-2010'da Bayern
Bayern'i ilk defa dün ve evvelsiki günT-Cup'da izleme firsati buldum. Her biri 30'ar dakikalik devrelerden olusan 60'ar dakikalik iki karsilasmada Bayern'in zaman zaman belirli bir seviyeye yaklassa da gerek Hamburg, gerekse de Schalke karsisinda beklenenin cok altinda bir seviyede dolastigini gördük...
Hoeness kupasiz, hayal kirikliklari icerisinde gecen bir sezon sonrasinda cok büyük degisiklikler yapacaklarini söylemisti... Özellikle Barcelona'da, icerisine düstükleri utanc verici durum ve onlarin aslinda kendileriyle ayni seviyede gördükleri takimlarin cok gerisinde olduklari gerceginin suratlarina tokat gibi carpilmis olmasi, biraz da bu demecleri verdirtmisti Hoeness'a...
Degisim evvela teknik direktör ile saglandi... Arkasinda da transferlere 50 milyon euro civarinda bir miktar ayrildi...
Van Gaal ile ilgili süpheler mevcut ama yeni sezon icin yapilan hazirliklar icerisinde su anda en az tartisilir durumda olan obje yine de Van Gaal, zira cok büyük degisiklikler olacagini söyleyen Hoeness'in transfer hamleleri beklentilerin cok uzaginda kaldi...
Bayern'in gectigimiz sezonki problemlerine bakmakta fayda var önce...
Kahn biraktiktan sonra yillardir onun yerine gecmeyi bekleyen Rensing devralmisti kaleyi.. Ama Rensing'in performansi vasatin dahi üzerine cikamamisti... Kulübedeki bir diger isim Butt'un da Rensing'den daha güvenilir bir görüntü cizdigi söylenemez...
Hitzfeld döneminde cok güzel performans sergileyen Lell, Demichelis gibi isimler Bayern'in aksayan savunmasinin en buyük nedenlerindedi gectigimiz sezon... Ottl ve kiralik gelen Oddo da büyük olmak iddiasindaki bir takim icin yeterliligi tartisilir isimlerdi...
Orta sahadaki isimlerde de ayni sorunla karsilastik... Bir hayli ciddi sakatlik problemi yasayan Hamit, yine Hitzfeld dönemindeki performansinin gerisinde kalmisti... Van Bommel'in yaratici oyuncu zekasi eksikligi Ze Roberto'nun da artik yasi itibariyle bütün oyun boyunca ayni konstanti yakalayamayisi bütün yükü Ribery'nin üzerine yikmisti... Ribery'i kilitleyen rakipler, Bayern'i de islemez hale getiriyordu...
Ilerdeki Toni'nin inanilmaz agirligi, Klose'nin uzun süren sakatliklari, zaten bu seviyede bir takimin oyuncusu olmayan Podolski'nin yetersizlikleri Bayern'in icin gecen sezonki hezimetin sonunu azirlayan etkenlerden bazilariydi...
Tabii bütün bunlarin yaninda kendinden önceki hocanin oyunculardan aldigi performansi alamayan Klinsmann da bir diger sorun kaynagi idi...
Bayern evvela teknik adamini degistirdi, ve Klinsmann sorununa iyi bir cözüm buldu... Gibi, en azindan...
Ama sorunlarin geri kalanina cözüm olarak getirilen eylemler maalesef sonuc vermekten uzak...
En büyük problemlerden birisi kaleydi, orda hala hicbir degisiklik olmadi... Bu sezon da bu kalenin sikinti cikartabilecegini düsünmekteyim...
Gecen sezen stabiliteden bir hayli uzak durumdaki Bayern savunmasina takviye yapmak gerekiyordu belki ama, takviye olarak yapilan isimleri görünce insan hic yapilmasa da olurdu diyebiliyor: Braafheid, Badstuber, Görlitz....
Isimler hicbir sey ifade etmiyor degil mi?
Braafheid, Hollanda'nin Twente Enschede gibi bir takimindan transfer edilmis sol-bek...Bu sayede Philip Lahm sag-beke gecis yapabilecek... Böylece Lell'den kurtulabilecek Bayern... Ama diger taraftan bu ismin taraftarlara ve futbol severlere verdigi güven cok büyük soru isareti... Barcelona karsisinda aldiklari utanc verici maglubiyetin acisiyla harekete gecen menejerin bu seviyede transferlere yönelmesi beklenmezdi saniyorum... Ama belli ki Van Gaal'in transfer politikasi ve kafasindaki Bayern ile Hoeness'in hedefledikleri-en azindan onun dudaklarindan cikanlardan hareketle edindiklerimize dayanarak- arasinda büyükce bir makas farki var...
Bayern'in altyapisinda yetisen Bastuber'in de kulübeyi senlendirmekten öteye gidemeyecegi kesin... Görlitz icin de ayni cümleleri kurmak mümkün...
Bir de bunun üzerine Bayern savunmasindaki uluslararasi klastaki tek isim olan Lucio'nun kaybini düsünürsek, savunmanin gecen seneden daha ileriye gitmedigini üstüne üstlük bir de Lucio gibi cok büyük bir acik verdigini söylebiliriz...
Orta sahada da durum ayni... Gelen oyuncular Zenit'ten Tyhmoschuk ve yine Hollanda'nin vasat takimlarindan olan Heerenveen'li Pranjic... Pranjic'in iyi bir Ribery yedegi olacagi kesin... Ama daha ötesini beklemek mümkün degil... Tyhmoschuk ile de Ze Roberto'nun yeri daha iyisiyle dolmus gibi duruyor...
Vam Bommel-Ze Roberto göbegininin yerini Vam Bommel-Tyhmoschuk alacak ve ne kadar bir öncekinden bir vites yukarda da olsa büyük bir degisim saglamayacagi acik bu revizyonun...
Bununla birlikte yaratici oyuncu eksikligi takimin orta sahasinda hala mevcut...
Forvet hamlesi ise Bayern'in tam bir faciayi isaret ediyor... Elde Toni varken Gomez'i almak, belki daha hareketli ve hizli oldugu icin anlasilabilir ama ekonomik krizin Bayern'i dahi vurdugu dönemde böyle bir isime 30 milyon euro ödemek kabul edilemez bir hatadir... Benim iddiam, Gomez'in birakin 30 milyon euro'yu degecek, bes kurus etmez bir performans sergileyecegi yönünde... EM 2008'deki Gomez performansidir benim icin referans Gomez'in Bayern gibi bir kulübte ne yapacagi sorusuna cevaben, Stuttgart'ta yaptiklari degil...
Hamburg'dan gelen Olic ise, kendisinden önceki Podolski'nin kaderini paylasmaktan öteye gidemeyecektir...
Yani lafin özü, Bayern, bu sezon da beklentilerin cok uzaginda kalacaktir... En azindan uluslararasi anlamda... Hatta benim sahsi kanaatim, Van Gaal'in sistem otutturma cabasi bir hayli zaman alacagindan bu sezon ligde de iyi bir sezon beklemiyor onlari...
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen